Quantcast
Channel: 22dakika.org
Viewing all 3143 articles
Browse latest View live

Türk televizyonlarında yakında başlayacak 12 yeni dizi

$
0
0

Türk televizyonlarında yakında başlayacağı bilinen, hazırlıkları son sürat devam eden en az 12 dizi bulunuyor. Şöyle ki:

  • Azize:

Yayın Tarihi: 19 Kasım Salı, Kanal D

Yapımcı: Süreç Film

Yönetmen: Volkan Kocatürk

Senaryo: Emre Özdür, Başar Başaran, Meryem Gültabak

Kadro: Buğra Gülsoy, Hande Erçel, Mustafa Yildiran, Mustafa Avkıran, Duygu Sarışın, Selen Öztürk, Tugay Mercan, Başak Daşman, Çetin Sarıkartal, Orhan Kılıç, Cenk Kangöz, Serkan Altıntaş

Konu:

Güçlü bir mafya ailesi olan Alpanlar tarafından ailesi dağıtılmış, hayatı paramparça olmuş bir kız çocuğu; Melek. Şimdiki adıyla Azize. Hayattaki tek varlığı kardeşini koruyabilmek için ayakları üzerinde durmayı başarmış, bütün geçmişini geride bırakıp kendine yeni bir hayat kurmuş güçlü bir kadın artık o. Fakat yıllar önce annesini ve babasını elinden alan Alpanlar bu kez Azize’nin hayattaki tek varlığı olan Yiğit’e de zarar verecek.

İşte o gün yemin edecek Azize; Ona bunu yaşatanlardan hesap soracak. Artık tek bir amacı var hayatta, ailesinin intikamını almak. Amacı uğruna mücadelesini sürdürürken ummadığı bir engelle karşılaşacak fakat… Aşk…  Azize’nin hayattaki en büyük düşmanı olan Alpanlardan biri, ailenin en zeki, en mert, en yürekli adamı Kartal, Azize’ye aşık olacak. Kartal’ın ailesine benzemediğini gördükçe Azize de düşecek bu aşka… Sonunda kim kazanacak… Aşk mı? Yoksa İntikam mı?

  • Evim:

Kanal: TV8

Yapımcı: OGM Pictures

Başrol: Demet Özdemir, İbrahim Çelikkol

Yönetmen: Çağrı Bayrak

Konu:

İstanbullu Gelin’in eser sahibi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu’nun romanında yer alan gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek hazırlanıyor. İbrahim Çelikkol’un Mehdi, Demet Özdemir’in ise Zeynep karakterine hayat vereceği dizide, hayatın baştan kötü davrandığı bu iki yaralı ruh aidiyet hissini birbirinde bulacak ve zorlu bir aşkın efsanesini yazacak. İkilinin bu yolculuğunu artık yalnızca sözlüklerde bulunan aşka dair tüm kelimeleri izleyicisine yeniden anlatacaktır.

  • Ferhat ile Şirin:

Yayın Tarihi: 22 Kasım Cuma, FOX Türkiye

Yapım: O3 Medya, Artistanbul Medya

Yönetmen: Mehmet Ada Öztekin

Senaryo: Savaş Korkmaz

Kadro: Cansu Dere, Tolga Sarıtaş, Leyla Tanlar, Yıldıray Şahinler, Ushan Çakır, Işıl Yücesoy, Şehsuvar Aktaş, Emel Çölgeçen, Alican Barlas, Nihan Gür

Konu:

Ferhat, Şirin ve Banu… Aşkın mucizesini de felaketini de yaşayacakları bir girdaba sürüklendiklerinden habersizdir. Onlarınki imkânsız bir aşkın hikayesi. Ferhat ile Şirin’in büyülü, masalsı aşkının imkansızlığı Banu’nun tutkulu aşkıyla sağlanacak. Banu, Şirin ve Ferhat arasındaki bağın gücü, Ferhat-Şirin aşkının önündeki en büyük engel olacak.

  • Güvercin:

Kanal: Star TV

Yapımcı: Pastel Film

Kadro: Mehmet Ali Nuroğlu, Almila Ada, Menderes Samancılar, Nursel Köse, Devrim Saltoğlu, Toprak Sağlam, Osman Albayrak, Gülen Kahraman Yıldır, Eslem Akar, Genco Özak, Işıl Dayıoğlu

Konu:

Zülüf, kuş uçmaz kervan geçmez, dağların doruklarında kör bir kuyuda ölümü beklemektedir. Bir çingene kızı gibi yerin yedi kat dibindedir. Zülüf, atıldığı bu kuyudan genç bir adam tarafından kurtarılır. Bir mucize gibi karşısına çıkan Kenan’ın kim olduğunu öğrendiğinde ise hayatının şokunu yaşar. Kuyunun başında beklemekte olan Kenan, akşam güneşinin kızıllığı altında, güzelliğiyle dillere destan Zülüf’ü görür kuyudan çıkarken. Kenan’ın dizlerinin bağı çözülür, yer ve gök alt – üst olur.

On beş yıl önce işlenen cinayet yüzünden etrafa saçılan kan, o günden sonra her iki aileye de bulaşacaktır. Ta ki bir gün aşk gelip, her şeyi temizleyene dek…

  • Hekimoğlu:

Kanal: Kanal D

Kadro: Timuçin Esen, Okan Yalabık, Ebru Özkan, Kaan Yıldırım, Aytaç Şaşmaz, Damla Colbay

Senaryo: Banu Kiremitçi Bozkurt

Yönetmen: Hülya Gezer

Yapımcı: Karga Seven Pictures

Konu:

House MD dizisinin resmi uyarlaması.

Ateş Hekimoğlu enfeksiyon hastalıkları ve nefroloji konusunda nam salmış başarılı bir doktordur. Asosyal, huysuz, ukala ama aynı zamanda zekâsıyla hayranlık uyandıran bir doktor olan Hekimoğlu, hem otorite karşıtı hem de sorun giderici ve kurtarıcıdır.

  • Kuruluş Osman (The Ottoman):

Yayın Tarihi: 20 Kasım Çarşamba, ATV

Yapımcı: Mehmet Bozdağ (Diriliş Ertuğrul)

Yönetmen: Metin Günay

Başrol: Burak Özçivit

Konu:

Küçük bir çadırdan çıkıp dev bir imparatorluğa dönüşen Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş hikayesini anlatıyor.

  • Ramo:

Yapımcı: BKM

Kanal: Show TV

Senaryo: Yılmaz Şahin

Yönetmen: Mustafa Şevki Doğan

Başrol: Murat Yıldırım

Konu:

İki aile arasındaki çatışma ve bu mücadelenin arasında yeşerecek büyük bir aşkı konu alıyor.

  • Sefirin Kızı:

Kanal: Star TV

Başrol: Engin Akyürek, Neslihan Atagül Doğulu, Uraz Kaygılaroğlu, Doğukan Polat, Erdal Küçükkömürcü, Gonca Cilasun, Tülin Yazkan, Erhan Alpay, Esra Kızıldoğan

Yapım: O3 Medya, NGM

Yönetmen: Emre Kabakuşak

Senaryo: Ayşe Ferda Eryılmaz, Sedef Nehir Erdem

Konu:

Ege’de geçen destansı bir aşk hikayesini konu alıyor.



  • Alef:

BluTV’de ekrana gelecek mistik polisiye türündeki drama dizisi. 2020’de başlayacak.

Kadro: Kenan İmirzalıoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan, Melisa Sözen

Yönetmen: Emin Alper

Konu:

İstanbul Boğazı’nda bir cesedin bulunmasının ardından ortaya çıkan çeşitli cinayetlerin sırrını çözmeye çalışan iki dedektifin hikayesini konu alıyor.

Dizide genç ve hırslı dedektif Kemal ile tecrübeli ortağı Settar, İstanbul’da işlenen gizemli bir seri cinayet vakasının peşine düşecek. Hem kişisel hayatları hem de olaylara yaklaşımlarıyla birbirine tamamen zıt bu ikiliye, bir üniversitede öğretim görevlisi olan Yaşar da katılacak. Ekip, cinayetleri çözmeye çalışırken buldukları her delille yüzyıllar boyu saklı kalan bir sır perdesini de aralayacak.

  • Atiye (The Gift):

Netflix Türkiye’de yayınlanacak, Aralık’ta ekrana gelmesi bekleniyor. Gizem-drama türündeki dizini ilk sezonu 8 bölüm sürecek, ikinci sezon da gelecek. Hatta onun da çekimleri tamamlandı.

Kadro: Beren Saat, Mehmet Günsür, Metin Akdülger, Melisa Şenolsun, Başak Köklükaya, Civan Canova, Tim Seyfi

Yapımcı: OG Medya

Senaryo: Jason George, Nuran Evren Sit

Yönetmen: Ozan Açıktan, Gönenç Uyanık

Konu:

Şengül Boybaş’ın yazdığı  “Dünyanın Uyanışı” adlı kitaptan esinlenerek hazırlanan dizi, genç ve güzel ressam Atiye’nin sürükleyici ve mistik hikayesini konu alıyor. Atiye, ailesi ve sevgilisi Ozan ile İstanbul’da sade ve mutlu bir hayat sürmektedir, ta ki dünyanın en eski tapınağı Göbeklitepe’de yapılan bir keşifle hayatı değişene kadar.

Bölgedeki kazı çalışmalarını yürüten arkeolog Erhan, Atiye ile Göbeklitepe arasındaki mistik ilişkiyi gözler önüne seren bir sembol keşfeder. Atiye ona bambaşka bir kapı açan bu gizemli olayın peşine düşerek antik tapınakta geçmişini aramaya karar verir. Bu gizem perdesi aralandıkça Atiye’nin karşısına çıkan olaylar ona geçmişle geleceği, gerçek ile ruhani arasındaki her şeyi sorgulatacaktır.

  • Love 101 (Aşk 101):

Netflix Türkiye’nin yayınlanayacağı gençlik dizisi. Gelecek yıl ekrana gelecek, çekimleri tamamlandı.

Senaryo: Meriç Acemi (Kiralık Aşk, Ufak Tefek Cinayetler)

Kadro: Kubilay Aka, Mert Yazıcıoğlu, Alina Boz, Selahattin Paşalı, İpek Filiz Yazıcı, Pınar Deniz, Kaan Urgancıoğlu

Yönetmen: Ahmet Katıksız, Deniz Yorulmazer

Konu:

Okula devam edebilmek için en sevdikleri öğretmenlerini okulda tutma konusunda plan yapan 17 yaşında bir grup asi genci odağına alan hikaye gençlerin aşkı keşfetme süreçlerini odağına alıyor. Gençler, öğretmenlerini okula yeni gelen basketbol koçuna aşık etmek üzere işe koyulduklarında asıl kendileri aşkı keşfetmeye başlarlar ve bu yolculukta beraberken güçlü olduklarını, sevginin ise zorla var edilemeyeceğini fark ederler.

>> Babil (The Choice): 

İsmi lazım değil bir online platformda yayınlanacak diziyi Ay Yapım hazırlıyor. Yönetmenliğini Uluç Bayraktar’ın yaptığı, senaryosunu Nüket Bıçakçı ve Özlem Yücel’in kaleme aldığı Halit Ergenç, Ozan Güven, Aslı Enver, Birce Akalay, Nur Fettahoğlu ve Mesut Akusta gibi oyuncuların başrollerini paylaştığı “Babil” dizisinin ilk sezonu 13 bölümden oluşuyor.

Platformun hangi görsele, tanıtıma (mevcut) ve bilgiye ne tepki vereceği biraz muğlak olduğundan dolayı bence bu diziye bu kadar yeter. Onlara zaten çok. Ayrıca aynı platformun “Limit” isminde bir dizi hazırladığı da biliniyor.


Kaynak: 22 Dakika & RaniniTV & Medyatava haberleri


The Birch: En Sevdiğim Canavar – Tanıtım

$
0
0

Facebook Watch’ın yeni dizisi The Birch, 11 Ekim 2019 tarihinde ilk 3 bölümüyle görücüye çıktı. Haftalık olarak izleyiciyle buluşmaya devam eden dizi 18 Ekim, 25 Ekim ve 1 Kasım tarihlerinde ikişer bölüm daha yayınladı ve son olarak 8 Kasım tarihinde 10. bölümü sunuldu. Sezonun kaç bölümden oluşacağına dair net bir bilgiye rastlayamadım ama IMDB’de 15 bölüm gözüküyor şu an için.

Gerilim, korku ve fantastik drama ögelerini harmanlayan dizinin yönetmen koltuğunu John Ross ve Amy Wang paylaşıyor. Dizinin senaryosu J. Casey Modderno tarafından kaleme alınıyor. Ona yazar masasında Dylan Mulick eşlik ediyor. Yapımcı koltuğunda Darren Brandl, Jack Davis, Kate Krantz ve Jeremy Elliott gibi isimler oturuyor. Dizinin bölüm süreleri ise 11-18 dakika aralığında değişiyor.

2016 yılı yapımı aynı isimli kısa filmden uyarlanan olan dizi, ormanda yaşayan ‘The Birch’ isimli bir canavardan düşmanlarını alt etme konusunda yardım isteyen iki farklı genç kızı merkezine alıyor. 2 farklı hikaye, 3 farklı perspektiften izleyiciye aktarılıyor.

İlk hikayemizin merkezinde Evie Grayson isimli genç kızımız yer alıyor. Keş annesini yaklaşık bir yıl önce yüksek dozda uyuşturucu alması sonucu kaybeden Evie, babasıyla beraber yaşıyor. Annesinin ölümüne vesile olan uyuşturucu taciri gençler, Evie’nin başına başka sebeplerle bela olmaya başlayınca Evie’nin sabır sınırları yıkılıyor ve The Birch’ten yardım istemeye karar veriyor.

Karaktere American Vandal dizisinden anımsanabilecek Xaria Dotson hayat veriyor.

Yukarıda bahsettiğimiz uyuşturucu taciri gençlerin lideri konumundaki Thurston Polk isimli genç (Yukarıdaki fotoğrafta ortada bulunan kişi) üzerinden birinci hikayenin 2 numaralı perspektifi izleyiciye aktarılıyor. Thurston, uyuşturucu ticareti işinin başındaki amcası vesilesiyle bu işlerle ilgileniyor küçük çaplı olarak. Amcasıyla beraber yaşıyor, annesi ve babası ortalarda değil.

Karakteri Heartland dizisinden anımsanabilecek Dempsey Bryk canlandırıyor. Kendisi Kanadalı ünlü aktör Greg Bryk‘in oğlu oluyor aynı zamanda.

İki numaralı hikayenin merkezinde ise Lanie Bouchard isimli bir genç kız yer alıyor. Lanie, yeni doğum yapan liseli bir genç kız. Yıllar önce kendisini evlatlık almış olan ebeveynleri, onun psikolojik durumunun iyi olmayışını bahane ederek onun kızını sahipleniyor ve kendi kızları gibi yetiştirmeye karar veriyorlar. Lanie’yi de iyice işin dışına atıyorlar. Evde bu sorunlu durumla boğuşan Lanie’yi okulda başka bir sorun daha bekliyor. Onu hamile bırakan pislik bir genç, Lanie’nin gözüne fena halde batan tavır ve davranışlar sergiliyor. Lanie’ye de The Birch’ten yardım istemek kalıyor.

Karaktere Good Boys filminden anımsanabilecek Midori Francis hayat veriyor.

*Lanie’nin üvey annesi Rachel rolünde Wet Hot American Summer: First Day of CampThe UnsettlingLife as We Know It gibi dizilerden hatırlanabilecek Marguerite Moreau‘yu, üvey babası Don rolünde ise Cloak & Dagger, Dead Last ve South of Hell gibi dizilerden anımsanabilecek Wayne Pére‘yi izliyoruz.

*Evie’nin babası Buddy rolünde JerichoGCB ve Extant gibi dizilerden hatırlanabilecek Brad Beyer karşımıza çıkıyor.

*Thurston’ın amcası Sebastian karakterini The Girlfriend Experience ve Flashpoint dizilerinden anımsanabilecek Michael Cram canlandırıyor.

*Kadroda ayrıca Quincy Dunn-Baker, Tommy Hestmark, Haskiri Velazquez, Nick Cassidy, Giullian Yao Gioiello, October Moore, Alexander Neher ve Sheaden Gabriel gibi isimler yer alıyor.

1, 3, 4, 5, 8 ve 9. bölümlerde Evie ve Thurston’ın hikayesini, 2, 6, 7 ve 10. bölümlerde ise Lanie’nin hikayesini izledik şu ana kadar. İki hikaye de fena gitmemekle beraber Evie’nin hikayesini bir tık daha fazla sevdiğimi söyleyebilirim. Bölüm süreleri de kısa olunca çabucak akıp gidiyor bölümler.

Bu da dizinin fragmanı:

Limetown – Tanıtım

$
0
0

Facebook Watch’ta 16 Ekim 2019 tarihinde Limetown isimli yeni bir dizi başladı. Haftada 2 bölüm şeklinde yayınlanan dizi, 10 bölümlük sezonunu 13 Kasım 2019 tarihinde tamamladı.

2015 yılında yayınlanan aynı isimli kurgusal podcastten uyarlanan dizinin yaratıcıları Zack Akers ve Skip Bronkie. Yönetmen koltuğunda Rebecca Thomas oturuyor. Yapımcı koltuğunda Akers ve Bronkie’ye Josh Appelbaum, Adam Banks, André Nemec, Michelle Purple, Scott Rosenberg ve Jessica Biel gibi isimler eşlik ediyor.

Gizem ve gerilim ögelerini harmanlayan bir drama dizisi olan Limetown‘ın bölüm süreleri 22-32 dakika arasında değişiyor ilk 8 bölüm itibarıyla.

Dünyanın en önde gelen nörologları ve onların aileleri, 2003 yılında Limetown adı verilen bir araştırma tesisinde toplanmışlar. Neyi araştırdıkları ve görevlerinin ne oldukları günümüzde hala gizemini korumakta.

8 Şubat 2004 tarihinde tesisten bir ‘İmdat!’ çağrısı gelmiş ve bunu üzerine müdahale ekipleri Limetown’ın yolunu tutmuşlar. Fakat 3 gün boyunca özel güvenlik güçleri kimsenin Limetown’a girmesine izin vermemiş. Derken 11 Şubat 2004 tarihinde kapılar açılmış ve özel güvenlik güçleri geri çekilmiş. Bunun akabinde içeri giren müdahale ekipleri 3 gün önce orada olduklarına emin oldukları 326 kişinin hiçbir iz bırakmadan yok olduklarına tanık olmuşlar. Bu gizemli olay o dönem ülke genelinde çok konuşulsa da sonrasında unutulup gitmiş.

Yukarıda bahsettiğimiz gizemli olayı unutmayan ve adeta takıntı haline getiren biri olan Lia Haddock isimli gazeteci, dizimizin ana kahramanı konumunda. Lia’nın Limetown’da yaşayan ve kayıplara karışan akrabaları varmış. Şimdilerde, yani 2019 yılında bir devlet radyosunda çalışan bir araştırmacı gazeteci olan Lia, Limetown hakkındaki gerçekleri öğrenmeye kafayı takmış durumda ve bununla ilgili bir haber hazırlıyor. Eşeledikçe eşeliyor ve bir ipucu kovalıyor azimli bir şekilde.

Karaktere The Sinner ve 7th Heaven dizileri dışında The Texas Chainsaw Massacre, The Illusionist, Next, Easy Virtue ve The A-Team gibi birçok sinema filminden yakinen tanıdığımız Jessica Biel hayat veriyor.

The Hunger Games film serisi ve The Lovely Bones gibi sinema filmleri ile Feud ve Fortitude gibi dizilerden tanıdığımız Stanley Tucci‘yi Lia’nın Limetown’da kayıplara karışan akrabası Emile Haddock rolünde izliyoruz. Lia, Emile ile çok iyi anlaşırmış çocukluğunda.

The Fosters ve Rescue Me dizilerinden tanıdığımız Sherri Saum, Lia’nın radyodaki amiri Gina Purri rolüyle karşımıza çıkıyor.

*Gina’nın Lia’ya Limetown haberinde zorla ortak yaptığı Mark Green karakterini Omar Elba canlandırıyor.

*11 Şubat 2004 günü Limetown’a giren dedektiflerden biri olan Sadia Latifi rolünde The 100, V ve Battlestar Galactica gibi dizilerden anımsanabilecek Rekha Sharma‘yı izliyoruz.

*Lia’nın küçüklüğüne Vera Frederickson hayat veriyor.

Dizide ayrıca Alessandro Juliani, Kelly Jenrette, Janet Kidder, Kandyse McClure, Sheryl Lee, John BeasleyHiro Kanagawa, Ben Cotton ve Marlee Matlin gibi isimler de boy gösteriyor bir veya birden fazla bölümde konuk oyuncu olarak.

Dizinin henüz ilk 3 bölümünü izlemiş bulunuyorum. Çok iyi bir dizi olduğunu iddia edemem ama izletiyor kendini. Hikayenin nereye bağlanacağını merak ediyor insan. Başrolde Jessica Biel’in yer alıyor oluşu da izlemeye devam etmek için başka bir artı konumunda elbette.

Diziyle ilgili daha önce şu yazının altında yorum yapılıyordu. Bu da dizinin fragmanı:

The Unicorn – Tanıtım

$
0
0

2019-2020 sezonunda 8 yeni diziye onay veren CBS, bunlardan 5 tanesini sonbaharda yayımlamaya başladı. İşte bu 5 diziden bir tanesi de The Unicorn oldu.

Şu ana kadar 7 bölümü yayınlanan kahkaha efektsiz komedi dizisinin mutfağında Bill Martin ve Mike Schiff bulunuyor. İlk sezonu aldığı ekstra bölüm siparişleriyle birlikte 18 bölüm sürecek olan dizinin henüz ikinci sezon onayı bulunmuyor.

Wade Felton çok sevdiği eşi Jill’i yaklaşık bir sene önce kaybetmiştir ve iki kızıyla birlikte yaşamlarını sürdürmektedirler. Yaşadıkları bu zorlu süreçten sonra yeni yeni toparlanmaya başlayan Wade’e en büyük desteği 4 yakın arkadaşı vermektedir. Tabii bu desteğin içinde Wade’in tekrardan birileriyle görüşmeye başlaması gerektiği de vardır. Yoğun ısrarlardan sonra Wade bunu kabul eder.

KARAKTERLER:

 

Wade Felton: Kendisi oldukça sevecen bir eş ve baba. Eşinin hastalanmasıyla birlikte evdeki tüm yükü omuzluyor. Akabinde eşini kaybetmesi kendisinde derin yaraya sebep olsa da kızları için güçlü durup hem anne hem baba oluyor. Peyzaj mimarı olarak çalışıyor, ayrıca kızlarının okulundaki aktivitelerde gönüllü olarak görev alıyor. 4 çok yakın arkadaşının zorlaması ile yeniden birileri ile görüşmeye başlıyor. Tabii yıllarını geçirdiği birinden sonra yeni biri ile görüşmenin Wade adına nasıl zor olduğunu tahmin edersiniz.

Wade karakterine daha önceden Justified, Vice Principals, Deep State gibi dizilerde karşımıza çıkan Walton Goggins hayat veriyor.


 

Grace Felton: Wade’in 14 yaşındaki büyük kızı. Ergenlik çağında olmasına rağmen o büyük tripleri çok fazla görmüyoruz kendisinde. Aksine oldukça olgun düşünceleri olan bir kız. Babasının yeni birileriyle görüşmesi konusunda oldukça rahat. Küçük kardeşiyle uğraşmaya bayılıyor.

Grace olarak Ruby Jay’i görüyoruz. Kendisi daha önceden Modern Family ve Grey’s Anatomy dizilerinde konukluk yapmış. Grace karakteri kendisinin en ciddi işi.


 

Natalie Felton: Wade’in 12 yaşındaki küçük kızı. Annesinin durumuna en çok üzülen ve hala en çok etkisinde olan kişi. Yaşının verdiği bazı ergenlik durumları da var tabii ki. Okulunun futbol takımında oynuyor. Başlarda babasının yeni birileriyle görüşmesini hoş karşılamıyor.

Natalie’ye Makenzie Moss hayat veriyor. Kendisinin TV ekranlarındaki ilk ciddi işi.

 

 

  • Delia: Wade’in yeni birileriyle görüşmesini en çok isteyen arkadaşı. Çocuk doktorluğu yapıyor. Wade’e en çok akıl veren kendisi. Delia karakterine Michaela Watkins hayat veriyor.
  • Forrest: Delia’nın tekne hastası eşi. Wade ve Ben ile birlikte yıllardır arkadaşlar. Ağzında bakla ıslanmayan bir karakter. Forrest’a Rob Corddry hayat veriyor.
  • Michelle: Delia’dan sonra Wade’in birileriyle görüşmesini en çok isteyen kişi. Dediğim dedik çaldığım düdük birisi. Michelle olarak Maya Lynne Robinson’ı görüyoruz.
  • Ben: Michelle’in eşi. Natalie’nin oynadığı futbol takımının gönüllü koçluğunu yapıyor. Wade’e her zaman verdiği bir öğüdü var; “Yalan söyle!”. Ben karakterine Omar Benson Miller hayat veriyor.

Tüm kadroya buradan göz atabilirsiniz.

SON SÖZ:

Dizinin haberi ilk çıktığında çok sevinmiştim. Çünkü en sevdiğim aktörlerden biri olan Walton Goggins başroldeydi. Goggins’i şuana kadar hep deli dolu, manyak ve uçuk karakterler olarak izlediğimden dolayı bu rolün kendisine nasıl gideceğini çok merak ediyordum. Rol kendisine çok yakışmış ve altından oldukça iyi kalkıyor.

Dizideki tüm yan karakterler oldukça başarılı olmuş. 6 karakter arasında boş bir karakter görmedim ben. Oldukça iyi kaleme alınmışlar ve oyuncular da bize güzel yansıtıyorlar bunu. Dizideki tüm çocuk karakterler çok sevimliler karakter tanıtımına koymadım ancak Michelle ve Ben‘in oğulları Noah rolünde Devin Bright apayrı bir sevimli.

Öyle yarıla yarıla gülme durumları olmasa da her sahnesinde yüzünüzde tebessümle izleyeceğiniz, oldukça tatlı ve sıcak bir aile komedisi olmuş The Unicorn. Dizi şu ana kadar yayımlanan 7 bölümde 0.75 reyting ortalaması tutturdu. Henüz ikinci sezon hakkında bir haber gelmedi ancak ben kesinlikle devam etmesini isterim. Eğer etmezse de oldukça güzel bir dizi olarak hatırlarım. İşte böyle bir dizi The Unicorn. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Fragman:

Diablo Guardián: V for Violetta – Tanıtım

$
0
0

Amazon’un Meksika yapımı draması Diablo Guardián‘ın tanıtımıyla sizlerleyiz bugün.

Tutku, para, haz, seks, uyuşturucu, suç vb. unsurları öne çıkaran bir drama dizisi olan Diablo Guardián‘ın 10 bölümden oluşan ilk sezonu 4 Mayıs 2018 tarihinde izleyiciyle buluşmuş. 8 bölümden oluşan ikinci sezonu ise 12 Nisan 2019 tarihinde görücüye çıkmış.

Dizinin yaratıcıları, Catalina Aguilar Mastretta ve María López Castaño. Dizinin yürütücüsü ise Rodrigo Santos. Ona yapımcı koltuğunda Eduardo Clemesha ve Batan Silva gibi isimler eşlik etmiş. Silva ilk sezonda, Santos ise ikinci sezonda yönetmenlik yapmış ayrıca.

Dizi, Xavier Velasco‘nun 2003 yılı basımı aynı isimli romanından uyarlanıyor. Dizinin bölüm süreleri 34-45 dakika arasında değişiyor. Dizide ağırlıklı olarak İspanyolca konuşulmakla birlikte ara ara İngilizce de konuşuluyor.

Violetta

Hikayenin bir numaralı merkez karakteri olan Violetta, Meksika’da ailesiyle beraber yaşayan ve ebeveynlerinin onun için çizdiği hayattan fena halde sıkılmış durumda olan 18 yaşındaki genç bir kız olarak karşımıza çıkıyor hikayenin başında. Asıl adı Rosa del Alba Valdivia (Rosalba) ama Violetta ismiyle anılmayı tercih ediyor.

Violetta’nın en büyük hayali New York’a taşınmak ve orada zengin hayatı sürmek. Yakaladığı ilk fırsatta da bu arzuladığı hayatı kovalamak için yola koyuluyor.

Violetta, seksapalitesinin farkında olan ve bunu adeta bir silah gibi kullanan bir kadın. Paraya ve onun getirdiklerine olan tutkusu hastalık boyutunda. Para, onun için muhakkak sahip olunması ve lüks zevkler için keyifle harcanması gereken bir materyal. Paraya ve arzuladığı lüks hayata sahip olmak için de yapmayacağı şey yok.

Violetta karakterine Narcos ve The River dizilerinde tanıdığımız Paulina Gaitan hayat veriyor.

Domuz ve Violetta

Adrian Ladron, iki numaralı merkez karaktere hayat veriyor dizide. Karakteri kendisine taktığı ‘Domuz‘ lakabıyla anıyoruz. Domuz, Meksika’da yaşayan, iyi bir yazar olma hayalleri kuran üniversiteli bir genç olarak karşımıza çıkıyor hikayenin başında. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş olan, varlıklı ninesi ile beraber yaşayan, uyuşturucu müptelası, kendini beğenmiş, şımarık bir velet Domuz.

Peki Domuz’un Violetta’nın hikayesi ile bağlantısı ne?

Domuz, Violetta’nın hızlı yaşayıp genç öldüğü hayat hikayesini anlattığı kişi konumunda.

(Doğum yılı: 1994, Ölüm Yılı: 2017)

Hikayenin daha ilk dakikalarında Violetta’nın henüz 23 yaşındayken hayata gözlerini yumduğunu öğreniyoruz. Domuz’a ise hayat hikayesini tüm çıplaklığı ile anlattığı bir kaset bırakmış. Ona ‘Diablo Guardián‘ yani ‘Koruyucu Şeytan‘ diye hitap ediyor kasette genel olarak tanıştığı insanlara lakap takmak gibi bir huyu olan Violetta ve kendisini ölüme götüren olayları anlatmaya başlıyor yaklaşık 5 sene öncesinden başlayarak. İkilinin ilerleyen yıllarda tanışacaklarını biliyoruz en başından haliyle. Dizinin anlatıcısı konumunda bu arada Violetta karakteri. Bölümlerin içerisinde bolca duyuyoruz sesini.

Violetta ve Nefastofeles

Nefastofeles, Violetta’nın Las Vegas’ta tanıştığı bir adam. Violetta’nın zor bir anında karşısına çıkıyor ve onun Süper Mario’su oluyor ilk etapta. Lakin kurtarıcı gibi gözüken herkese kolunu kaptırmamak gerek elbette.

Karakteri Narcos: Mexico dizisinden anımsanabilecek Andrés Almeida canlandırıyor.

Violetta ve Gallego

Violetta’nın bu yolculuğunda ilk sezon süresince karşımıza çıkan diğer birkaç karakterden de kısa kısa bahsedecek olursak;

*New York’ta iş yapan İspanyol bir kokain taciri olan Gallego rolünde La Casa de Papel ve Gran Hotel dizilerinden hatırlanabilecek Pedro Alonso‘yu izliyoruz.

*Nefas’ın bir çalışanı olan Henry karakterini Leonardo Ortizgris canlandırıyor.

*Violetta’nın ABD’de ilk tanıştığı kişi ve ilk kurtarıcısı olan Eric rolünde Wish Upon filminden anımsanabilecek Mitchell Slaggert‘ı izleme fırsatı elde ediyoruz. Son derece kibar ve iyi niyetli bir Amerikalı genç olan Eric’e Superman lakabıyla sesleniyor Violetta.

*Violetta’nın annesi rolünde Mónica Dionne, babası rolünde ise Enrique Arreola karşımıza çıkıyor.

*Paloma Woolrich, Domuz’un ninesi rolüyle karşımıza çıkıyor. K.C. Clyde, Octavio Anza ve Liz Gallardo da ilk sezonda tekrar eden rollerle karşımıza çıkan isimlerden birkaçı konumundalar. Dizinin 2. sezonunda ise Johanna Murillo, Emilio Cuaik, Daniel Martínez, Keyko Durán, Paola Fernandez ve Moisés Arizmendi gibi isimler boy göstermiş tekrar eden rollerle.

Dizinin henüz ilk sezonunu izleyip bitirmiş durumdayım. Sezon finalinin son 15 dakikasına kadar falan harika bir şekilde aktı ilk sezon. Her bölümünü büyük bir keyifle izledim. Son derece sürükleyici bir hikayesi vardı. Seksi, baştan çıkarıcı bir diziydi. Lakin o sözünü ettiğim 15 dakikalık süreçte pek de cazip olmayan bir noktaya getirdiler hikayeyi ve ucu apaçık bir noktada bitti.

Violetta, hem çok sevilesi hem de epey sövülesi bir karakter olmuş. Takip etmesi çok çok keyifli bir karakter ama. O yüksek yaşam enerjisine, tutkularının peşinden delicesine koşmasına saygı duyuyor elbette insan izlerken ama bazı noktalarda aklını iyi kullanamadığı için bolca kızıyor da. Domuz karakterini hiç sevemedim bu arada ben. Son derece itici bir tipleme olmuş.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler dilerim.

Bu da dizinin fragmanı:

Mrs. Fletcher || Tanıtım

$
0
0

HBO, geçtiğimiz Ekim ayında bizleri yeni bir dizi ile tanıştırdı: Mrs. Fletcher

Bölüm süreleri 25-30 dakika arası değişen dizinin yapımcılığını Tom Perrotta yapıyor. Dizinin başrolü Kathryn Hahn da aynı zamanda yapımcılardan biri.

İlk sezonu 7 bölüm sürecek olan dizinin şimdilik 4 bölümü yayınlandı ve 2. sezon hakkında henüz bir haber yok.

Eve Fletcher (Kathryn Hahn), orta yaşlarına merdiven dayamış, bu süreçte kocasından boşanmış ve oğluyla birlikte yaşayan birisidir. Şimdi ise tek uğraşı olan biricik oğlu üniversiteye gidecektir. Oğlu üniversiteye gitmek için şehir dışına taşındıktan sonra yapayalnız kalır. Bu olaydan sonra kendine yeni uğraşlar aramaktadır ve artık zevkine göre yaşamak istemektedir. Hayattan zevk almaya bakacaktır.

Oğlu Brendan (Jackson White) ise yeni girdiği üniversiteye uyum sağlamaya çalışmaktadır ve biraz da çapkın birisidir.

Margo (Jen Richards), Eve’in yaratıcı yazarlık kursundaki öğretmenidir. Eve ile yakın bir arkadaşlık kurmuştur. Transeksüeldir.

Julian (Owen Teague), Brendan’ın liseden arkadaşıdır ve onunla arası pek iyi değildir ancak Eve ile sınıf arkadaşıdır ve onunla iyi anlaşmaktadır.

Ted (Josh Hamilton), Eve’in eski kocası. Şimdi evli ve bir çocuğu vardır. Oğlu Brendan ile yeterince ilgilenmemektedir.

Breandan’ın üniversiteden arkadaşı Zach olarak rol alan Cameron Boyce bu yıl vefat etmiştir.

Diziden ilk dört bölüm itibarıyla memnunum. Çerezlik bir dizi olarak gayet güzel gidiyor. Bölümler geçtikçe hikayesi ilerliyor ve daha da güzelleşiyor. Fragmanı falan ilginizi çektiyse, kadrodan sevdiğiniz bir oyuncu varsa izleyebilirsiniz. Tavsiye ederim.

İzlemek isteyenlere iyi seyirler.

The Morning Show — Tanıtım

$
0
0

Bu ay yayın hayatına başlayan Apple TV+’ın ilk dalga dizilerinden The Morning Show, bir sabah kuşağı haber programının kamera arkasına ışık tutuyor. İlk sezonunda son iki yıldır, Hollywood başta olmak üzere, dünya genelinde yankı uyandıran #MeToo meselesine eğiliyor.

İlk sezonu 10 bölümden oluşan drama, 2. sezon onayını başlamadan almıştı. İddialı kadrosuyla dikkat çeken The Morning Show ilginizi çekiyorsa gelin biraz yakından tanıyın.

The Morning Show, Amerika’nın en popüler sabah haberleri programlarındandır. Alex Levy ve Mitch Kessler, 15 yıldır bu işi beraber yürütmekte olan, camianın popüler ve saygın kişiliklerindendir. Bir sabah, rutin bir şekilde programın hazırlıklarına başlamak üzerelerken ikisinin de hayatları büyük bir değişikliğe gider. Mitch, cinsel istismar suçlamaları sebebiyle anında kovulur. 15 yıldan sonra ilk kez Alex tek başınadır ve aynı zamanda bu haberi izleyicilerine vermekle yükümlüdür.

New York’ta bunlar yaşanırken Batı Virjinya’ya uzandığımızda, başka bir kanalın muhabiri ve ekibi, bir kömür madeni protestosunu haber yapmak için o alana gitmektedir. Muhafazakar tutumuyla bilinen bu TV kanalında çalışan muhabir Bradley Jackson, göstericilerden birinin kameraman arkadaşına saldırmasından sonra bir sinir boşalması yaşar ve hiddetle göstericiye haddini bildirir. Bu anlar, birileri tarafından kaydedilir ve video hızlıca dijital ortamda viral olur. Bradley, amiriyle yüzleşince öfkeyle istifasını basar.

The Morning Show’un yayınlandığı kanalda haber bölümünün başına yeni geçen Cory Ellison, eğlence bölümü kökenlidir ve geniş vizyonunun yardımıyla The Morning Show’un düşen reytinglerini toparlamak ister. Alex’in yeteri kadar iyi olmadığını düşünmektedir. Bu kaos ortamı hoşuna gitmiştir çünkü artık dizginleri eline alması daha kolaydır. Viral videosuyla gündemde olan Bradley Jackson ilgisini çeker ve Alex’in şovuna konuk olması için davet ettirir. Sonrasında ise bu iki kadın hiç beklemedikleri biçimde birbirlerinin hayatlarına dahil olacaktır.

Alex Levy (Jennifer Aniston)

The Morning Show’un uzun süredir sunucusudur ve programı bir zamanlar aşırı popülerken şimdilerde eski reytinglerinden eser yoktur. Partneri Mitch’i kaybettiğinde şovu ve aynı zamanda kendini kurtarmanın yollarını aramaya başlar.

Kocası Jason (Jack Davenport) ile ayrı yaşamaktadır ve bunu herkesten saklarlar. Ayrıca çiftin genç bir kızları var.

 

Bradley Jackson (Reese Witherspoon)

Emektar muhabir Bradley, dünya görüşü ve politik tavrı belli bir kalıba konulamayan, işine tutkulu biridir. Hemen hemen her hikayeyi haber yapmak isterken patronlarının sabrını taşırmakta ve sürekli iş değiştirmektedir. Viral olan videosu ve The Morning Show sayesinde belki de kariyerinde ilk kez kalıcı ve elle tutulur bir iş fırsatı yakalayabilir.

Mitch Kessler (Steve Carell)

Kovulduğunu öğrendiğinde öfke nöbetleri geçirerek partneri Alex’i televizyondan izleyen Mitch, ilişkilerinde karşı tarafın rızası olduğunu iddia etmektedir. Suçsuz olduğu konusunda ısrarlıdır ama eski meslektaşlarının düşmanca tavırlarıyla karşılaşır ve kimseden destek bulamaz. Artık kariyerinde kendine yeni bir yön çizmeye çalışacaktır fakat bunun gerçekleşmesi de pek olası görünmemektedir.

Charlie “Chip” Black (Mark Duplass)

The Morning Show’un idari yapımcısıdır. Büyük kararları almak ve ekonomik işleri rayına oturtmak onun görevidir. Kanalın yeni haber patronunun müdahale çabalarıyla kısıtlanmaya başlar.

Cory Ellison (Billy Crudup)

Kanalın haberlerden sorumlu yeni patronudur. Mitch sorununu sadece bir kriz olarak değil, fırsat olarak da görmektedir. Şova bir takım yenilikler gerektiği ona göre aşikardır. Artık daha rahat biçimde çalışanları manipüle etmeye ve başkalarının işlerine karışmaya başlar.

Yanko Flores (Néstor Carbonell)

The Morning Show’un hava durumu sunucusu ve Mitch’in boşalan koltuğunun muhtemel varisidir. Spot ışıklarının altına olmanın çok daha farklı olduğu gerçeğini çok geçmeden anlamaya başlar.

Claire Canway (Bel Powley)

Büyük hayalleri ve bazı sırları olan bir prodüksiyon asistanı.

Hannah Shoenfeld (Gugu Mbatha-Raw)

Asistanlardan biri. Bradley’nin videosunu keşfeden ve onunla iletişime geçen kişi. Terfi alma hayalleri var.

Daniel Henderson (Desean Terry)

The Morning Show’un haftasonu sunucularından. Memnuniyetsizdir ve Mitch skandalından önce de işiyle ilgili problemleri mevcuttur. Artık o da yeni fırsatları kollaması gerektiğini düşünmeye başlar.

Mia Jordan (Karen Pittman)

Chip’le beraber The Morning Show’un yapımcısıdır.

The Morning Show, bende konusu ve kadrosuyla ister istemez yüksek beklenti yaratan bir diziydi. Bir Friends hayranı olarak Jennifer Aniston’ı tekrar bir dizide izleme fikri bile başlı başına çekici bir sebep olabiliyor. Yayınlanmadan önce eleştirmenlerden pek iç açıcı olmayan eleştiriler gelince beklentimi düşürüp izlemeye başladım. Problemlerinin maalesef farkındayım ama bu sevmeme fazla engel olmadı. Ortalama bir dizi olduğunu söyleyebilirim. İş yeri entrikaları, New York, ünlülerin parıltılı yaşamlarının ardındaki sırlar, skandallar, ayak kaydırmalar, laf sokmalar, zengin konuk oyuncu kadrosu derken düşe kalka da olsa keyifle izletiyor.

Böyle bir dizide bir yandan hassas meseleleri ele almaları, atmosferin çok ani değişmesine ve izleyenin ayak uydurmada güçlük yaşamasına yol açabiliyor. “Batıracaklar mı?” korkusuyla, diken üstünde bu meselelerin bağlanmasını bekliyorum açıkçası.

Apple’ın R-Rated (Türkiye’deki tabirle 18+) içerik istememesi sebebiyle üstlerinde baskı olduğunu, bu sebeple de istediklerini yapamadıklarını ya da ne istedikleri konusunda kafa karışıklığı yaşadıklarını tahmin ediyorum. Yine de oyunculuklar konusunda böylesi bir hayal kırıklığı beklemediğimi de belirtmeliyim. Özellikle duyguların yoğun olduğu ve sinir krizlerinin yaşandığı sahnelerde, Jennifer Aniston’ın ve Reese Witherspoon’unkiler dahil, bildiğiniz kötü performanslara şahit oluyoruz. Elbette herkes bu konuda bir Laura Dern (Enlightened, Big Little Lies) kadar başarılı olamaz ama bu kadarı da fazla kötü dediğim anların az olmadığını itiraf edeyim.

Ekiptekilerin de bu türlü savsaklıkların farkında olduğuna ve ilk sezonu kazasız belasız atlatırlarsa 2. sezonda daha iyi döneceklerine inanmak istiyorum. Ayrıca Altın Küre gibi ödüllerde ön plana çıktığında (en azından adaylık alma konusunda sıkıntı yaşamayacaktır) güçleneceğini düşünüyorum. Sonuçta yayınlandığı kanal da çok yeni olduğundan düzene oturması için biraz daha zamana ihtiyacı vardır belki de.

Seyredecek olan herkese iyi seyirler…

Diziyle ilgili daha önce şurada yorum yapılıyordu.

Mucize Doktor || Mucizelere İnanırsan Gerçek Olur – Tanıtım

$
0
0

2013 yapımı Kore dizisi Good Doctor, önce 2017’de ABD’ye The Good Doctor adıyla uyarlandı. Dünyada büyük ses getiren ve şu sıralar 3. sezonuna devam eden yapımın ikinci uyarlaması ise Türkiye’ye gerçekleşti. Bundan 12 hafta önce ilk bölümüyle ekrana gelen Mucize Doktor ise kısa zamanda Türk televizyonlarına damga vurdu ve kimsenin beklemediği bir başarı elde etti.

Öyle ki 2019-2020 sezonunun en çok izlenen dizisi olmasının yanı sıra daha şimdiden;

  • AB (46.35) ve 20+ABC1 (42.79) kategorilerinde son 7 yılın en yüksek izlenme payı (share)
  • 20+ABC1 (20.54) kategorisinde son 7 yılın en yüksek reytingi

rekorlarını kırdı bile. O zaman 22Dakika ahalisini bu özel diziden daha fazla mahrum bırakmadan tanıtıma başlayalım. Bakalım neyin nesiymiş bu Mucize Doktor?

KİMLİK BİLGİLERİ

Tür: Medikal, Dram

Sezon/Bölüm Sayısı: Şimdilik 11 bölümü yayınlandı.

Yayın Durumu: 12 Eylül 2019 – devam ediyor

Süre: Ortalama 120-135 dakika

Yapımcı: MF Yapım

Yönetmen: Yusuf Pirhasan & Aytaç Çiçek | Uyar. Senaryo: Pınar Bulut & Onur Koralp

Kanal: FOX Türkiye

Önemli Bağlantılar: Resmi SiteVikipediFacebookTwitterInstagramYoutube


KONU

Otizmli ve savant sendromlu Ali Vefa bir taşra kentinde doğup büyümüş ve tıp fakültesini birincilikle bitirmiştir. Ancak artık gerçek hayata atılma vakti gelmiştir ve çocukluğundan beri ona destek olan Adil Hoca’nın da yardımıyla, onun başhekim olarak çalıştığı Berhayat Hastanesi’ne asistan cerrah olarak başvurur. Fakat Adil’in aksine, otizmli ve iletişim becerileri gelişmemiş bir doktoru prestij açısından tehlikeli gören hastane yönetimi Ali’ye karşı şerh koyar.

Ali yönetim kurulunun karşısına çıkacağı gün hava limanında bir çocuğun yaralanmasıyla sonuçlanan korkunç bir hadiseye şahit olur. Genç adam çocuğu kurtarmaya çalışırken görüşme için vakit daralmış, Ali’nin şansı gittikçe azalmaya başlamıştır. Başına gelen onca badireye rağmen, günün sonunda Ali hem kendinden ‘Mucize Doktor’ olarak söz ettirir, hem de kurulu ikna etmeyi başararak asistan cerrahlık görevine ilk adımı atar. Fakat Ali’nin asıl yolculuğu tam da o gün başlayacak, bugüne kadar içinde olduğu küçük dünyanın aksine bu keşmekeşin ortasında hayatın çok farklı bir yüzünü keşfedecektir.


KARAKTERLER

Ali Vefa (Taner Ölmez): 20’li yaşlarının ortasında, asistan cerrah. Otizmli olması nedeniyle insanlarla iletişim kurma konusunda yetersizlik yaşasa da eşsiz dahiliğiyle Berhayat Hastanesi’nde tüm taşları yerinden oynatıyor. Erken yaşta ölen ağabeyine verdiği sözü tutup cerrah olmaya çalışırken hem kendi hayatı, hem de başkalarının hayatı için mücadeleden asla vazgeçmiyor.

 

 

 

 

 

Ferman Eryiğit (Onur Tuna): Hastanenin karizmatik ve gözde cerrahı. Tıpkı Ali gibi o da Adil Hoca’nın himayesi altında büyümüş. Cerrahideki başarısını bir an bile kaybetmediği soğukkanlılığına borçlu. Hastanenin sahibi Beliz’le ilişkisi var. Ali’nin hastaneye gelişine en sert tepkiyi verenlerden biri, fakat bunun asıl nedenini kimse bilmiyor.

 

 

 

 

 

Adil (Reha Özcan): Berhayat Hastanesi’nin başhekimi, aynı zamanda beyin cerrahı. Ağabeyinin trajik ölümü ve babasının evlatlıktan reddetmesinin ardından bir başına kalan Ali’ye babalık yapmış. İdealist bir insan ve bu yüzden de Ali’nin hastaneye alınmasında oldukça ısrarcı. Onun bu yeni dünyaya alışabilmesi için elinden gelen her şeyi yapıyor.

 

 

 

 

 

Nazlı Gülengül (Sinem Ünsal): Hastanenin asistan cerrahlarından biri. Oldukça neşeli, hayat dolu, enerjik. Bazen mantığı yerine duygularıyla hareket etse de geleceği parlak. İlk günden beri Ali’ye yardım etmeye çalışıyor ve bunu acıdığından değil, sadece içinden geldiği için yapıyor. Ferman’a karşı çok büyük ve özel bir ilgi duyuyor.

 

 

 

 

 

Beliz Boysal (Hazal Türesan): Hastanenin sahibi, asıl mesleği avukatlık. Güzel olduğu kadar akıllı bir kadın. Babasının vefatından sonra ona kalan hastaneyi ayakta tutabilmek için büyük uğraş verirken üvey annesi Kıvılcım’la mücadelesi asla bitmiyor. Uzun zamandır Ferman’la aşk yaşıyor.

 

 

 

 

 

Tanju Korman (Murat Aygen): Hastanenin cerrahi bölümü başkanı. Oldukça prestijli ve başarılı bir cerrah. Yıllar önce tedrisatından geçtiği Adil’in makamında gözü var. Bu emelini gerçekleştirmek için Kıvılcım’la güçlerini birleştirse de Ali’nin ortaya çıkışıyla bunu başarmanın kolay olmayacağını anlıyor.

 

 

 

 

 

Kıvılcım (Özge Özder): Hastanenin müdür yardımcısı, Beliz’in üvey annesi. Beliz ne kadar iyi kalpli bir insansa Kıvılcım o kadar hırslı ve entrikacı biri. Üvey kızından kurtulup hastanenin yönetimini almak istiyor ve Ali’nin gelişiyle aradığı fırsatı buluyor.

 

 

 

 

Demir Aldırmaz (Fırat Altunmeşe): Hastanenin bir diğer asistan cerrahı. Türkiye’nin en zengin iş adamlarından birinin oğlu olsa da hayatta kendi yolunu açmaya çalışıyor. Biraz aklı havada olsa da kötülük düşünmeyen, eğlenceli biri. Nazlı’ya içten içe aşık, fakat bu duygularının karşılığı olmadığının da farkında.

 

 

 

 

 

Açelya (Hayal Köseoğlu): Hastanenin hemşirelerinden. Aynı zamanda Nazlı’nın en yakın dostu. Hırslı, yer yer fevri, flörtöz ve istediğini elde etmek için elinden geleni ardına koymaktan çekinmeyen biri. Demir’e sırılsıklam aşık, hem de kalbinin Nazlı’da olduğunu bile bile.

 

 

 

 

 

Selvi (Bihter Dinçel): Hastanenin başhemşiresi. Berhayat’ın demirbaşlarından biri. Adeta bir anne içgüdüsüyle iş arkadaşlarına sahip çıkan, iyi kalpli bir insan. Uzun yıllar birlikte mesai harcadığı Adil Hoca’sına büyük bir hayranlık duyuyor.

 

 

 

 

 

  • Güneş (Korhan Herduran): Hastanenin erkek hemşiresi. Bir an bile yerinde durmayan, kıpır kıpır bir kişilik. İki büyük hayali var: Biri ünlü bir oyuncu olmak, diğeri de cerrahi sekreter Gülin’in kalbini çalmak. İlkinden olmasa da ikincisinden ümit var.
  • Gülin (Merve Bulut): Hastanenin cerrahi asistanı. Nazlı ve Açelya’nın yakın arkadaşı. Güneş’i arkadaş olarak sevse de onun kendisine karşı duyduğu aşırı ilgiden bunalmış durumda.

SON SÖZ

Orijinal versiyonunu veya ABD uyarlamasını izleyenler ne der bilmiyorum, ama Türkiye’nin duygu aktarma bakımından çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum. Mucize Doktor da bunun ispatı niteliğinde bir iş. Taner Ölmez’in (ve küçüklüğünü canlandıran çocuk oyuncu Adin Külçe’nin) her türlü ödülü hak eden muhteşem performansının etkisiyle Ali Vefa daha ilk bölümden itibaren kalbimizi çalmayı başarıyor. Bana kalırsa dizinin bu üstün başarısı da her anlamda çamura battığımız gerçek dünyada -kurgu olsa bile- Ali gibi iyi kalpli, doğruyu söylemekten çekinmeyen ve bizi kendimizle yüzleştiren bir karakterin varlığından kaynaklanıyor.

Belki ütopik, gerçek hayata kıyasla mantıksız, hatalı vs. tarafları olabilir ama yarattığı farkındalık bakımından çok değerli ve el üstünde tutulması gereken bir yapım Mucize Doktor. Her bölüm hayata dair yeni dersler verirken didaktikliğe kaçmayan, başarılı oyunculukları ve dozunda uyarlanmış senaryosuyla (harika müziklerini de unutmayalım) sezonun en kaliteli yerli dizilerinden biri.


FRAGMAN VE JENERİK


2019 Aralık’ta TV Ekranı

$
0
0

Koskoca bir yılı daha gerimizde bırakıyoruz. 2019’un son ayında hangi diziler geliyor bir bakalım…

YENİ GELENLER

 

1 Aralık – Truth Be Told (APPLE) (Fragman)

4 Aralık – The Moodys (FOX) (Fragman)

4 Aralık – Foodie Love (HBO EUROPE) (Fragman)

5 Aralık – V-Wars (NETFLIX) (Fragman)

5 Aralık – Home For Christmas (NETFLIX) (Fragman)

6 Aralık – Reprisal (HULU) (Fragman)

8 Aralık – Work In Progress (SHOWTIME) (Fragman)

8 Aralık – The L Word: Generation Q (SHOWTIME) (Fragman)

18 Aralık – Soundtrack (NETFLIX)

20 Aralık – The Witcher (NETFLIX) (Fragman)

27 Aralık – Atiye (NETFLIX) (Fragman)

29 Aralık – Dare Me (USA Network) (Fragman)

31 Aralık – The Neighbor (NETFLIX) (Fragman)

Merry Happy Whatever – Tanıtım

$
0
0

Netflix’in yeni komedisi Merry Happy Whatever‘ın tanıtımıyla karşınızdayız bugün.

GİRİZGAH

28 Kasım 2019 tarihinde izleyiciyle buluşan Merry Happy Whatever‘ın yaratıcısı daha önce Everybody Loves Raymond, The Odd Couple ve Up All Night gibi komedi dizilerinde çalışmış olan Tucker Cawley. Ona yazar masasında Talia Bernstein eşlik etmiş. Bölümlerin yarısını sektörün komedi denince akla gelen ilk isimlerinden biri olan Pamela Fryman yönetmiş. Yapımcı koltuğunda ise Cawley’ye Dana Honor, Aaron Kaplan, Wendi Trilling ve Dennis Quaid gibi isimler eşlik etmiş.

Bir tatil dönemi hikayesi sunan dizi, bir aile ve ilişki komedisi olma özelliği taşıyor. 8 bölümden oluşan kahkaha efektli komedi dizisinin bölüm süreleri ise 25-29 dakika aralığında değişiyor. Dizinin 2. sezonunun olup olmayacağı ise henüz belli değil.

KONU

Matt, Noel tatili için 10 günlüğüne kız arkadaşının memleketine gitmeyi kabul etmiş olan bahtsız bir erkek. Los Angeles’ın sıcak havası ve modern dünyasından kopup Philadelphia’nın soğuk iklimi ve muhafazakar kafa yapısına sahip insanlarıyla geçecek olan 10 uzun gün. Bakalım bu 10 günlük süreçte Matt’in ve Quinn familyasının başından neler geçecek?

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

*Bahtsız bedevi dostumuz Matt rolünde Undateable dizisinden tanıdığımız Brent Morin‘i izliyoruz.

Matt, Los Angeleslı, başarısız/debelenen bir müzisyen. Kız arkadaşı Emmy’yi çok seviyor, ailesine uyum sağlamaya ve kendini onlara kabul ettirmeye çalışıyor bu tatil dönemi süresince elinden geldiğince iyi niyetle. Lakin ilk etapta ailenin diğer iki dışlanmışı olan damat Todd ve gelin Joy dışında pek sıcak bir karşılama aldığı söylenemez.


*Matt’in kız arkadaşı Emmy rolünde Brent Morin’in Undateable’dan rol arkadaşı olan Bridgit Mendler karşımıza çıkıyor. Mendler’ı ayrıca Good Luck Charlie isimli diziden de hatırlayabilirsiniz.

Emmy, Los Angeles’a çalışmak üzere taşınmış. Orada mutlu ama ailesini de özlemiyor değil hani. Yalnız ailesi onun mikroskopu gibi bir şey. Hayatı ve ilişkisiyle ilgili görmek istemediği küçük sorunları görünür hale getirmek gibi bir özellikleri var onun etrafındalarken.


*Emmy’nin babası Don Quinn karakterinde Goliath, Fortitude, The Art of More ve Vegas dizileri dışında birçok sinema filminden de yakinen tanıdığımız Dennis Quaid‘ı izleme fırsatı yakalıyoruz.

Don, asabi, otoriter ve eski kafalı biri. Özellikle kendi yazdığı aile geleneklerine fena halde takıntılı bir adam. Çocuklarının hayatına her konuda karışma hakkını kendinde gören tarzda biri ayrıca. Eşi vefat edeli 3 yıl kadar olmuş. Kendisinin kasabanın şerifi olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.


*Emmy’nin ağabeyi Sean karakterine Angie Tribeca, Perfect Couples ve Mr. Mom dizilerinden tanıdığımız Hayes MacArthur hayat veriyor.

Sean, karakteristik olarak babasının izinden gitme eğilimi olan ve onaylanma ihtiyacı hisseden bir adam. Evli ve 3 çocuk babası.


*Sean’ın karısı Joy rolünde Disjointed ve Melissa & Joey dizilerinden anımsanabilecek Elizabeth Ho‘yu izleme şansı elde ediyoruz.

Joy, Sean’ı ve beraberinde tüm Quinn familyasını idare etme yeteneği gelişmiş bir kadın. Matt’in yeni dahil olacağı Dışlanmışlar Kulübü’nün etkin üyesi konumunda ayrıca kendisi.


*Emmy’nin ablası Patsy rolünde Murdoch Mysteries ve The Bold Type gibi dizilerden anımsanabilecek Siobhan Murphy‘yi izliyoruz.

Patsy, annelik özlemi çeken ve hamile kalmaya çalışan bir kadın. Bu annelik ihtiyacını aile içerisinde bazı alanlarda rahmetli annesinin yerini doldurmaya çalışarak geçiren bir ev hanımı Patsy.


*Patsy’nin kocası Todd rolünde Veronica Mars ve Aliens in America dizilerinden anımsanabilecek Adam Rose karşımıza çıkıyor.

Aile içerisinde sesini çıkarmayı çok fazla tercih etmeyen, uzun yıllardır kendini tam olarak kabul ettirmeyi başaramasa da umutla çabalamaya devam eden bir adam Todd. Dışlanmışlar Kulübü’nün kurucu üyesi kendisi.


*Emmy’nin diğer kız kardeşi Kayla karakterini Hellcats, Carol’s Second Act ve Clipped dizilerinden tanıdığımız Ashley Tisdale canlandırıyor.

Kayla, Emmy ve Matt’in geldiği günün sabahında kocası tarafından terk ediliyor ve sonrasında inişli çıkışlı bir ruh hali içerisinde hayatını çözümlemeye çalışmaya başlıyor. Bu yolda da dert ortağı olarak kendine Matt’i seçiyor.


*Yukarıda saydığımız isimlere ek olarak; Don’un resmiyete kavuşmamış bir flört halinde olduğu Hemşire Nancy rolünde The Jamie Foxx Show, NYPD Blue ve Siren gibi dizilerden tanıdığımız Garcelle Beauvais‘i, Sean-Joy çiftinin oğulları Sean Jr. ve Donny rollerinde Mason Davis ve Lucas Jaye‘i, Kayla’nın kocası Alan rolünde ise Jason Ritter‘ın küçük erkek kardeşi olarak tanıdığımız ve aynı zamanda The McCarthys, Arrow gibi dizilerden anımsayabileceğiniz Tyler Ritter‘ı izliyoruz tekrar eden rollerle.

YAZARIN NOTU

İçinde klişeler barındıran bir dizi, komiklik seviyesi de tartışılır ama cazip kadrosunun etkisiyle izletiyor bir şekilde kendini. Brent Morin’i izlemeyi özlemişim, Ashley Tisdale’i zaten çok severim, Hayes MacArthur her daim bir görev adamıdır, Dennis Quaid da rolü keyifle üzerine giymiş gibiydi falan ama benim dizide izlemekten en çok keyif aldığım isim Elizabeth Ho oldu diyebilirim.

Ucu kapalı bitti dizinin ama isterlerse 1 sene sonrasına atlayıp yeni bir tatil dönemi buluşması yaşatabilirler bize pekala. Bu fikir de cazip geliyor açıkçası bana. Devam etmezse çok fazla üzülmem ama önümüzdeki sene bu zamanlarda 2. ve son bir sezonla gelirse de memnun olurum elbette.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

Bu da dizinin Türkçe altyazılı fragmanı:

The Mandalorian: Bir Star Wars Hikayesi || Tanıtım

$
0
0

Disney, Jon Favreau’nun yazarlığını ve yönetici yapımcılığını üstleneceği, kanlı canlı oyuncular ile çekilecek olan ilk Star Wars dizisinin haberini 2018 yılının Mart ayında bizlere vermişti. Bizlerin o zamandan beri büyük bir merakla beklediği dizinin ismi The Mandalorian oldu ve 12 Kasım’da geldi. İlk sezonu 8 bölümden oluşan dizinin şu ana kadar 4 bölümü yayınlandı ve 2. sezon onayını da aldı. Bölümler 38 dakika sürüyor.

Dizi, Disney’in yeni platformu Disney Plus‘ta yayınlanıyor. The Mandalorian, İmparatorluk’un yıkılmasından sonra ve İlk Düzen‘in ortaya çıkmasından önceki zaman diliminde (Episode 6-7 arasında, 6. filmin 7 yıl sonrasında) geçiyor, yani film evrenine dahil. 100 milyon dolarlık bütçesiyle ses getirdi ve şimdilik bütçenin hakkını verdiğini de söyleyebilirim.

Jon Favreau ile birlikte Dave FiloniKathleen Kennedy ve Colin Wilson, dizinin diğer yönetici yapımcıları. Karen Gilchrist, yardımcı yapımcı olarak dizinin mutfağında yer alıyor.

İlk sezonun her bölümünün farklı bir yönetmeni var. Sırasıyla Dave Filoni, Rick Famuyiwa, Deborah Chow, Bryce Dallas Howard, Dave Filoni, Rick Famuyiwa, Deborah Chow, Taika Waititi yönetmen koltuğuna oturan isimler oldular.

Mandalorian, herkesin saygı duyduğu ve çekindiği galaksideki ünlü silahşörlerden birisidir. Yalnız seyahat eder, belli ücret karşılığında galaksinin bir ucundan bir ucuna halledilecek görevler alır ve onların peşinden sürüklenir. Bir gün ücreti çok güzel bir görev alır; ancak bu görevin sonunda karşılaştığı şey hayatını tamamen değiştirecektir.

Mandalorian (Pedro Pascal)

Çocukluğunda ailesini kaybetmiştir ve onu Mandalorianlar alıp büyütmüşler ve yetiştirmişlerdir. Bu yüzden onlara karşı büyük bir bağlılık içindedir. Ailesini kaybettikten sonra yalnız kalmıştır ve hayatını öyle sürdürüyordur. Ayrıca Mandalorianlar hiçbir şekilde başkalarının önünde kasklarını çıkarmıyorlardır yani kendi yüzünü sadece kendisi görmüştür ve uzun zamandır kimseye yüzünü göstermemiştir. İhtiyacı olan bir ödülü almak için gittiği görev onu ikilemde bırakacaktır. Vicdanının veya mantığının sesini dinlemek arasında bir tercih yapacaktır.

Oyuncuyu Narcos, The Mentalist, Game of Thrones ve Graceland dizilerinden hatırlayabilirsiniz.


Greef Karga (Carl Weathers)

Mandalorian’a bu görevi veren kişidir. Cumhuriyet ile güzel ilişkileri vardır.

Oyuncuyu Chicago Justice ve Colony dizilerinden hatırlayabilirsiniz.


IG-11 (Taika Waititi)

Mandalorian ile aynı göreve gönderilmiş ödül avcısı druid.


Cara Dune (Gina Carano)

Mandalorian ile yolu kesişen yetenekli bir silahşör.


Bonus: İlk bölümün sonunda spoiler içerir!!

Mandalorian’ın bilmeden gittiği görevin sonunda bebek Yoda ile karşılaşır. Görevi onu Cumhuriyet’e teslim etmektir. 50 yaşında olmasına rağmen hiç göstermez ve bebek olmasına rağmen yeteneklidir. 

The Mandalorian, büyük bir Star Wars hayranı olarak merakla beklediğim bir diziydi. İlk dört bölüm itibarıyla beklediğimi de karşıladığını söyleyebilirim. Hatta bölüm sürelerinin 38 dakika olmasından yakınıyorum ve hiç yetmiyor. Aslında 8 bölümü biriktirip izlerseniz uzun bir film izlemiş gibi hissedeceğinizi düşünüyorum. Çekimler gayet kaliteli ve sinema filmi tadı veriyor. Hikaye de gayet güzel gidiyor. Güzel yazılmış bir ana karakter var. Her bölüm geçtikçe daha çok ısınıyorum diziye ve şimdiden güzel bir Star Wars hikayesi olduğunu düşünüyorum. 2. sezonu da umarım çok bekletmez ve bölümleri ile süresinin daha uzun olmasını diliyorum.

Star Wars evrenine hakimseniz, en azından eski zaman olarak ilk sayılan üçlemeyi izlemişseniz diziyi de izleyebilirsiniz. Star Wars evreni ucu bucağı olmayan bir şey olduğu için nerde nereye bağlanacağını kestiremiyorum da doğrusu. En sağlıklı olarak bütün filmleri izleyip oturursanız daha fazla keyif alacağınızı düşünüyorum.

İzleyecek olanlara iyi seyirler.

NOT: Daha önce dizi hakkında burada yorum yapılıyordu. 

Mytho – Tanıtım

$
0
0

Fransa’nın Arte kanalının Ekim ayı içerisinde yayınladığı Mytho isimli dramanın tanıtımıyla karşınızdayız bugün. Les Revenants‘ın yaratıcısı olarak tanıdığımız Fabrice Gobert, Anne Berest ile beraber dizinin yaratıcısı konumunda. Gobert, ayrıca dizinin yönetmenliğini de üstlenmiş durumda. Dizinin yapımcı koltuğunda ise Bruno Nahon oturuyor.

Bölüm süreleri 41-55 dakika arasında değişen Mytho‘nun ilk sezonu 6 bölümden oluşuyor. Dizi, 2. sezon onayı da almış durumda. Dizinin uluslararası yayın haklarının Netflix tarafından alındığını da belirtmeden geçmeyelim.

Elvira, kendini tükenmiş hisseden ve değerinin bilinmediğini düşünen bir annedir. Bir yandan çalışıp ailesinin geçimini sağlamakta bir yandan da evin tüm işlerini tek başına göğüslemektedir. Lakin ne hayat arkadaşı ne de çocukları onun bu cefakar çabasını takdir etmemektedir. Adeta hayrına pansiyon işleten biri haline gelmiştir yani aile içerisinde. Durum böyleyken ve yaşamdan zerre tat almazken göğüsünde bir yumru hisseder ve kanser olabileceği şüphesiyle doktora başvurur. Neyse ki yanlış alarmdır ama bu yanlış alarmın doğru bir amaca hizmet etmesi için şartlar müsaittir. Elvira, ailesinin ilgisini yeniden üzerine çekmek için kanser numarası yapmaya başlar bir anlık gaflete yenik düşerek ve olaylar gelişir.

*Elvira karakterine Zone Blanche ve Taboo dizilerinden anımsanabilecek Marina Hands hayat veriyor.

Bir sigorta acentesinde çalışan Elvira, ne işinde mutlu ne de evinde. Kendisini görünmez hissetmekten fena halde yorulmuş durumda. Elvira’nın annesini kansere kurban verdiğini de belirtmeden geçmeyelim.


*Elvira’nın hayat arkadaşı ve çocuklarının babası Patrick rolünde Mathieu Demy‘yi izliyoruz.

Patrick, bir fotoğrafçı. Küçük fotoğraf çekimi işlerine giderek ve fotoğrafçılık dersleri vererek para kazanıyor ama ailenin geçimine Elvira kadar bir katkı sağladığı söylenemez. Rahat bir adam Patrick. Gizli bir ilişkisi var ayrıca.


*Elvira’nın 3 çocuğundan en büyüğü olan Carole rolünde Marie Drion karşımıza çıkıyor.

Carole, ailenin en asabi, en zorluk çıkaran, en başına buyruk çocuğu. Derslerini pek önemsemiyor, sürekli olarak partileme derdinde. Elvira’ya ailede en soğuk davranan kişi diyebiliriz ayrıca onun için.


*Ailenin ortanca çocuğu Sam/Samantha karakterini Jérémy Gillet canlandırıyor.

Sam, trans bir birey. Şu sıralar aşık olduğu mektup arkadaşı Niklas (Marceau Ebersolt) Almanya’dan onu ziyarete geleceği ve bir süre onlarda kalacağı için epey mutlu.


*Ailenin en küçük çocuğu Virginie rolünde ise Transferts ve Souviens-toi dizilerinden hatırlanabilecek Zelie Rixhon‘ı izliyoruz.

Virginie, annesinin hastalığına/yalancı hastalığına kulak misafiri olduktan sonra çok etkileniyor ve annesi için endişelenmeye başlıyor.

Yukarıda saydığımız isimlere ek olarak Elvira’nın babası Nonno rolünde Andrea Roncato‘yu, Patrick’in eczacılık yapan fotoğrafçılık dersi öğrencisi ve aynı zamanda metresi Brigitte rolünde Linh Dan Pham‘ı, Elvira’nın uyuz patronu Mr. Brunet rolünde Yves Jacques‘ı, Patrick’in erkek kardeşi Jeff rolünde Jean-Charles Clichet‘i, Elvira’nın büyücü arkadaşı Isa rolünde ise Julia Faure‘yi izliyoruz irili ufaklı rollerle.

Güzel bir dizi olmuş genel olarak baktığımda Mytho. Dördüncü bölüm için en sevdiğim bölüm, beşinci bölüm için ise en zayıf bulduğum bölüm diyebilirim herhalde. Marina Hands, iyi taşımış bence diziyi. Karakteri de izlenesi bir şekilde yazmışlar zaten. Bu tarz bir karakteri bağ kurulası yerine acınası bir şekilde de sunabilirlerdi pekala ama o tarafa kaymamışlar ve iyi kotarmışlar bana göre.

Dizinin ucu açık bitti bu arada. Haliyle 2. sezon onayı almamış olsa bozulurdum açıkçası. Yeni sezon için arayı çok fazla açmazlar ve 2020 sonbaharında önümüze servis etmeyi başarırlar umarım.

Müzik kullanımları, mahalledeki komşuların ekrana yansıtıldığı o çekimler falan başka tatlar da mevcuttu bu arada dizide. Lakin hikaye içerisinde burun kıvırtılan yerler de mevcuttu elbette. Artılarıyla ve eksileriyle böyle bir dizi Mytho. Farklı ülkelerden diziler izlemeyi seven bünyelere önerilir.

Bunlar da dizinin fragmanları:

Servant – Tanıtım

$
0
0

Çiçeği burnunda dijital platform Apple TV+’ın yeni dizisi Servant, 28 Kasım 2019 tarihinde ekran macerasına başladı. Söz konusu tarihte 3 bölümle görücüye çıkan dizi, 6 Aralık tarihinden itibaren ise haftada bir bölüm şeklinde yayınlanacak her cuma günü. İlk sezonu 10 bölüm sürecek olan dizinin 2. sezon onayı da mevcut.

Gizem unsurunun ön plana çıktığı bir psikolojik drama olan Servant‘ın yaratıcısı Tony Basgallop. Hollywood’da iz bırakmış birçok filmde (The Sixth Sense, Signs, The Happening, Unbreakable, Split) senarist, yönetmen ve yapımcı bütünlüğünde çalışmışlığı bulunan, sektörün önemli isimlerinden biri olan M. Night Shyamalan ise dizide yapımcı ve yönetmen olarak yer alıyor. Ona yapımcı koltuğunda Steve Tisch, Ashwin Rajan, Jason Blumenthal ve Todd Black gibi isimler eşlik ediyor.

Dizinin bölüm süreleri 30-35 dakika arasında değişiyor ilk 3 bölüm itibarıyla.

KONU

Philadelphia’da yaşayan evli bir çift, yatılı bebek bakıcısı olarak garip ve gizemli bir genç kızı işe alırlar ve olaylar gelişir. Çiftimizin de gariplik bakımından söz konusu genç kızdan pek de aşağı kalır bir yanları yoktur bu arada.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

*Dorothy Turner (Lauren Ambrose)*

Evin hanımı. Doğum sonrası sürecinin ardından bakıcının işe başlamasıyla mesleğine yeniden dönecek olmanın heyecanını yaşıyor. Bir TV kanalında muhabirlik yapıyor.

Aktrisi Coma, Dig ve Six Feet Under gibi dizilerden tanıyoruz.

*Sean Turner (Toby Kebbell)*

Dorothy’nin kocası. Yeni bakıcının işe başlamasından pek hoşnut sayılmaz aslında ama karısının gönlünü hoş etmek istediği için sorun çıkarmıyor. Sean, yetenekli bir şef aşçı.

*Julian Pearce (Rupert Grint)*

Dorothy’nin erkek kardeşi ve Sean’ın yakın arkadaşı.

Aktörü Snatch, The ABC Murders ve Sick Note dizileri dışında Harry Potter film serisinden tanıyoruz.

*Leanne Grayson (Nell Tiger Free)*

Turner çiftinin evinde yeni işe başlayan bebek bakıcımız. 18 yaşında, sessiz, gizem dolu, hafiften garip ve yabani.

Aktrisi Game of Thrones ve Too Old to Die Young dizilerinden anımsayabilirsiniz.

Genel hatlarıyla böyle bir dizi Servant. İspiyon (Spoiler) verip ilk bölümün tadını kaçırmamak adına mümkün olduğunca yüzeysel bir şekilde geçtim bilinmesi gerekenleri.

Daha ilk bölümden izleyicinin dikkatini üzerine çekiyor dizi akıcı ve sürükleyici hikayesiyle. Gizemiyle ve sunumuyla da izleyiciyi kendine bağlıyor. Bölüm süreleri de kısa olunca bölümler çabucak bitiyor ve sezonun devamının elinizin altında olmasını arzuluyorsunuz. Benim düştüğüm boşluğa düşmemek adına sezonun tamamlanmasını beklemeniz hayrınıza olabilir bence.

Söz konusu dörtlü iyi paslaşıyor genel olarak baktığımızda ama Lauren Ambrose’un bir tık daha öne çıktığını da belirtmem gerek ilk 3 bölüm itibarıyla.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzleyecek olanlara iyi seyirler dilerim.

FRAGMAN

Hjem Til Yul (Home for Christmas): Acil Sevgili Aranıyor – Tanıtım

$
0
0

Netflix, 5 Aralık 2019 tarihinde Norveç yapımı bir komedi drama dizisi olan Hjem Til Yul‘u (Home for Christmas) izleyicilerinin beğenisine sundu. Hjem Til Yul, prodüksiyonu tamamen Netflix’e ait olan ilk orijinal dizi olma özelliği taşıyor. Netflix, daha önce Lilyhammer isimli bir orijinal dizi yayınlamıştı. Fakat söz konusu dizi, Norveç kanalı NRK ile ortak yapım bir diziydi. Netflix’in 31 Ocak 2020 tarihinde bir başka Norveç yapımı yeni orijinal dizisi Ragnarok‘u görücüye çıkaracağını da belirtmeden geçmeyelim yeri gelmişken.

Bir komedi drama dizisi ve romantik komedi dizisi olarak nitelendirilebilecek olan Hjem Til Yul, 6 bölümden oluşuyor. Bölüm süreleri, 27-32 dakika arasında değişiyor. Dizinin yaratıcıları, Kristian Andersen ve Amir Shaheen. Bu ikiliye yazar masasında Fredrik Høyer, Miriam Larsen, Mattis Herman Nyquist, Julie Skaufel ve Per-Olav Sørensen eşlik ediyor. Sørensen, Anna Gutto ile beraber dizinin yönetmenliğini de üstlenmiş durumda ayrıca. Sørensen’i Netflix’in İsveç yapımı orijinal dizisi Quicksand’den tanıyoruz. Dizinin yapımcı kadrosunda ise Trond Kvernstrøm, Christian Steen ve Anders Tangen gibi isimler yer alıyor. Tangen’i ise Vikingane ve Lilyhammer dizilerinden tanıyoruz.

Gelelim dizimizin konusuna.

Johanne, 30 yaşında, bekar bir hemşiredir. Yaklaşık 3 yıldır ciddi bir ilişkisi olmamıştır. Johanne halinden memnundur aslında ama çevresindeki insanların ve özellikle de ailesinin onun ilişki durumu hakkında bitmek bilmeyen yorumlarından fena halde bıkmış vaziyettedir. Aile fertleriyle bir araya geldiği akşam yemeklerinden birinde söz konusu baskılardan birine maruz kaldığı bir anda Johanne daha fazla dayanamaz ve bir sevgilisi olduğu yalanını söyleyiverir ailesine. Ailesi de Johanne’nin olmayan sevgilisini Noel için eve davet eder bu yalanın üstüne. Johanne’nin Noel’de eve götürecek bir sevgili bulmak için önünde tam 24 gün vardır. Kronometre başlar ve Johanne seri bir randevu trafiğinin içine atar kendini. Bakalım birçok kötü randevu içerisinden iyisini yakalayıp kendine bir sevgili edinebilecek midir bu sürecin sonunda?

Zeki, şirin ve sempatik bir kadın olan Johanne karakterine Lilyhammer dizisinden anımsanabilecek Ida Elise Broch hayat veriyor.

Anette Hoff‘u Johanne’nin annesi rolünde, Okkupert ve Beforeigners dizilerinden anımsanabilecek Oddgeir Thune‘u Johanne’nin çalışma arkadaşlarından biri olan karizmatik bir doktor rolünde, Ghita Nørby‘yi Johanne’nin iyi anlaştığı, açık sözlü, müdavim bir hasta rolünde izliyoruz. Kadroda ayrıca Line Verndal, Hege Schøyen, Kingsford Siayor (Ófærð), Dennis Storhøi, Jakob Schøyen Andersen, Mads Sjøgård Pettersen (Okkupert), Cat Haave, Nader Khademi (Heimebane, Beforeigners) ve Felix Sandman (Quicksand) gibi isimler yer alıyor irili ufaklı rollerle.

İskandinav dizileriyle arası fena olmayan biri olarak henüz 2 bölümünü izlediğim diziden memnunum an itibarıyla. Yardırmıyor ama izletiyor bir şekilde kendini. Suratta hafif bir tebessüm bıraktırıyor çok sık olmasa da ara ara. Ana karakterimiz Johanne’yi sevdim diyebilirim. Bölüm sürelerinin kısa oluşu da bir başka artı konumunda.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. İzlemeye niyeti olanlara iyi seyirler dilerim. Bu da dizinin fragmanı:

Harley Quinn – Tanıtım

$
0
0

DC Universe, Titans, Doom Patrol ve Swamp Thing’in ardından yeni bir dizi ile daha buluşturdu bizi 29 Kasım 2019 tarihinde. Henüz 2 bölümü yayınlanan Harley Quinn, diğer 3 dizinin aksine animasyon türünde bir dizi. Aksiyon ve macera türünü yoğun bir komedi sosu ile harmanlayan Harley Quinn‘in bölüm süreleri ise yirmi üçer dakika uzunluğunda.

Dizinin yaratıcıları, Justin HalpernDean Lorey ve Patrick Schumacker. Bu üçlüye yapımcı koltuğunda Kaley Cuoco ve Sam Register de eşlik ediyor.

KONU

Harley Quinn, The Joker‘in kız arkadaşı olarak isim yapmış olan deli dolu ve epey eğlenceli bir kötü karakter olarak karşımıza çıkıyor dizide. Joker’e hastalıklı seviyede aşık ve onun da kendisine aşık olduğunu sanıyor. Lakin Joker tarafında böyle bir durum söz konusu değil elbette. Harley’nin bu durumu idrak etmesi kolay olmuyor. Kayda değer uzunluktaki bir hapis sürecinin ardından Gotham’ın ünlü hapishanesi Arkham’da tanışıp kaynaştığı Poison Ivy‘nin yardımıyla yavaş yavaş durumu anlamaya ve kendi öz kimliğini oluşturmaya başlıyor.

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Dizide Harley Quinn ve Poison Ivy ağırlıklı olmak üzere Joker ve ‘İnsan Yiyen Bitki Frank’ ile birlikte toplam 4 ana karakter bulunuyor ilk 2 bölüm itibarıyla.

*Toy, heyecanlı, atılgan ve doğal komik yapısıyla ön plana çıkan Harley Quinn karakterini The Big Bang Theory ve 8 Simple Rules… for Dating My Teenage Daughter dizilerinden tanıdığımız Kaley Cuoco seslendiriyor.

*Harley’ye karşı son derece yardımsever ve yol gösterici bir dost olarak sunulan Poison Ivy karakterini Childrens Hospital, Surface ve Bless This Mess dizilerinden aşina olduğumuz Lake Bell seslendiriyor. Ivy, son derece olgun bir karakter olarak karşımıza çıkıyor dizide. Güçlerini iyice sindirmiş hatta hafiften de onlardan sıkılmış durumda.

*Joker karakterini Powerless, Doom Patrol ve Suburgatory dizilerinden tanıdığımız Alan Tudyk seslendiriyor.

*Ivy’nin evinde ikamet eden, muzip, insan yiyen bitki dostumuz Frank rolünde ise Curb Your Enthusiasm, The Millers ve Bent dizilerinden hatırlanabilecek J.B. Smoove‘un sesi kulağımıza geliyor.

Konuk karakter kontenjanından karşımıza çıkan birkaç karakter ve onları seslendiren oyuncular ise şöyle:

*Batman: Diedrich Bader

*James Gordon: Christopher Meloni

*The Riddler: Jim Rash

Bunlara ek olarak Rahul Kohli‘nin de Scarecrow karakterini seslendireceği haberini almıştık daha önce.

YAZARIN NOTU

Genel olarak animasyon işlere karşı soğuk yaklaşan biriyim. Daha önce hiç animasyon dizi izlemediğim gibi bu türde izlediğim film sayısı da sadece 2. Onlardan birini de zoraki izledim. Beowulf, bu türde izleyip de başından memnun kalktığım tek iş konumunda. Neyse bu dizi nedense daha proje aşamasındayken ilgimi çekti ve ilk bölümü gelince bir şans vereyim dedim. İzlerken çok eğlenince de devam etmeye karar verdim. İzlemesi çok keyifli bir karakter olmuş cidden Harley Quinn. Poison Ivy ile de iyi bir ikili olduklarını düşünüyorum. Bu eğlenceli ve esprili havası devam ettiği müddetçe devam ederim bu diziye.

Benim diziyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Bu da dizinin fragmanı:


77. Altın Küre Ödülleri’nin adayları belli oldu

$
0
0

Bu yıl 77. kez düzenlenecek Altın Küre Ödülleri’nin adayları belli oldu. Tören 5 Ocak’ı 6 Ocak’a bağlayan gece düzenlenecek  ve sunuculuğunu 5. kez komedyen/aktör Ricky Gervais üstlenecek.

İşte TV adayları:

• Drama Dizisi
Big Little Lies
The Crown
Killing Eve
The Morning Show
Succession

• Drama Dizisi – Aktör
Brian Cox, Succession
Kit Harington, Game of Thrones
Rami Malek, Mr. Robot
Tobias Menzies, The Crown
Billy Porter, Pose

• Drama Dizisi – Aktris
Jennifer Aniston, The Morning Show
Olivia Colman, The Crown
Jodie Comer, Killing Eve
Nicole Kidman, Big Little Lies
Reese Witherspoon, The Morning Show

Komedi veya Müzikal Dizi 
Barry
Fleabag
The Kominsky Method
The Marvelous Mrs. Maisel
The Politician

Komedi veya Müzikal Dizi – Aktris
Christina Applegate, Dead to Me
Rachel Brosnahan, The Marvelous Mrs. Maisel
Kirsten Dunst, On Becoming a God in Central Florida
Natasha Lyonne, Russian Doll
Phoebe Waller-Bridge, Fleabag

Komedi veya Müzikal Dizi – Aktör 
Michael Douglas, The Kominsky Method
Bill Hader, Barry
Ben Platt, The Politician
Paul Rudd, Living With Yourself
Ramy Youssef, Ramy

TV Filmi veya Mini Dizi 
Catch-22
Chernobyl
Fosse/Verdon
The Loudest Voice
Unbelievable

TV Filmi veya Mini Dizi – Aktör
Christopher Abbott, Catch-22
Sacha Baron Cohen, The Spy
Jared Harris, Chernobyl
Russell Crowe, The Loudest Voice
Sam Rockwell, Fosse/Verdon

• TV Filmi veya Mini Dizi – Aktris
Kaitlyn Dever, Unbelievable
Joey King, The Act
Helen Mirren, Catherine the Grreat
Merritt Wever, Unbelievable
Michelle Williams, Fosse/Verdon

Dizi, TV Filmi veya Mini Dizi – Yardımcı Aktör
Alan Arkin, The Kominsky Method
Kieran Culkin, Succession
Andrew Scott, Fleabag
Stellan Skarsgard, Chernobyl
Henry Winkler, Barry

Dizi, TV Filmi veya Mini Dizi – Yardımcı Aktris 
Patricia Arquette, The Act
Helena Bonham Carter, The Crown
Toni Collette, Unbelievable
Meryl Streep, Big Little Lies
Emily Watson, Chernobyl

Kaynak

The Moodys – Tanıtım

$
0
0

Tatil dönemi dizilerinin yoğun bir şekilde karşımıza çıktığı bir yıl sonu geçiriyoruz. Söz konusu dizilerden biri de FOX’un 4 Aralık’ta başlayan yeni komedisi The Moodys.

The Moodys, 2012 yılında Avustralya’nın ABC kanalında yayınlanan A Moody Christmas isimli mini diziden uyarlandı. Dizimizin proje aşamasının başlarındaki ismi de A Moody Christmas‘tı bu arada. Sonradan isim değişikliğine gidildi.

The Moodys‘in değişik bir yayın takvimi var. 6 bölümden oluşacak olan dizinin ilk 2 bölümü 4 Aralık’ta yayınlandı. 9 ve 10 Aralık’ta ikişer bölüm daha yayınlayıp sezonu tamamlayacak dizimiz.

Dizinin senaryosunu Bob FisherRob Greenberg ve Tad Quill üçlüsü kaleme almış. Fisher ve Greenberg, dizinin yönetmenliğini üstlenmişler ayrıca. Yapımcı koltuğunda bu üçlüye Jason Burrows, Phil Lloyd, Trent O’Donnell, Eric Tannenbaum ve Kim Tannenbaum gibi isimler eşlik etmiş.

KONU

Dizi, çekirdek versiyonu 2 ebeveyn ve 3 yetişkin evlattan oluşan Moody ailesini merkezine alıyor. Ailenin geniş versiyonu da mevcut elbette yazının ilerleyen kısımlarında bahsedeceğimiz üzere.

Birbirlerine sıkı sıkıya bağlı ama hafiften işlevsiz durumda bir aile diyebileceğimiz Moody ailesinin üyeleri Noel tatili dönemi için Chicago’daki aile evinde bir araya gelecekler. Söz konusu aile üyelerinin her birinin kendi eksantriklikleri, hayat karmaşaları ve birbirlerinden sakladıkları sırları mevcut ve haliyle bol vakalı ve eğlenceli bir tatil süreci bekliyor bizi.

Soldan Sağa: Sean Jr. – Bridget – Sean – Ann – Dan

KARAKTERLER VE OYUNCULAR

Moody ailesinin çekirdek versiyonuyla başlayalım o vakit.

*Ailenin babası Sean rolünde Rescue Me, Sex & Drugs & Rock & Roll ve Animal Kingdom gibi dizilerden tanıdığımız Denis Leary‘yi izliyoruz. Ailenin annesi Ann rolünde ise WeedsHow to Live with Your Parents (For the Rest of Your Life)Sharp Objects gibi dizilerden aşina olduğumuz Elizabeth Perkins karşımıza çıkıyor. İkilinin çocuklardan gizlediği bir kanser sırrı mevcut.

*Ailenin en büyük çocuğu Sean Jr. karakterine Man Seeking Woman ve Undeclared dizileri dışında Goon, This Is the End ve She’s Out of My League gibi birçok sinema filminden de yakinen tanıdığımız Jay Baruchel hayat veriyor. Sean Jr., sürekli hayal kuran ve batıran, düşünmeden hareket eden, patavatsız, hala ebeveynleriyle birlikte yaşayan, henüz olgunlaşmamış bir adamdır.

*Ailenin ortanca çocuğu Bridget karakterini Sideswiped dizisinden anımsanabilecek Chelsea Frei canlandırıyor. Bridget, avukatlık yapıyor ve 3 Moody çocuğu arasında hayatı en rayında gideni. Görünürde mükemmel bir evliliği var ama kocasını yakın zaman içerisinde aldatmış olduğu gibi küçük de bir sırrı bulunuyor.

*Ailenin en küçük çocuğu Dan rolünde ise Midnight, TexasThe Borgias ve UnReal gibi dizilerden tanıdığımız François Arnaud‘yu izleme fırsatı yakalıyoruz. Dan, New York’ta yaşıyor ve ünlü bir fotoğrafçının yanında çalışıyor. Nevrotik seviyede romantik bir adam olarak tarif edilebilecek Dan, Chicago’ya beraber gelmesi gereken kız arkadaşı tarafından yeni terk edilmiş durumda ve ebeveynlerine bu konuda yalan söylüyor. Dan’in hayatına girmiş tüm kız arkadaşları tarafından terk edilmiş olmak gibi bir özelliği mevcut.


Sean Jr., Bridget ve Dan üçlüsünün kuzenleri olan Marco rolünde ArrowThe Other Two ve Sirens gibi dizilerden hatırlanabilecek Josh Segarra‘yı izliyoruz. Yakışıklı, karizmatik ve iyi para kazanan bir adam olan Marco, Chicago’ya kız arkadaşı Cora ile birlikte geliyor.

Marco’nun kız arkadaşı Cora rolünde Deadly Class dizisinden hatırlanabilecek María Gabriela de Faría‘yı izleme fırsatı yakalıyoruz. Cora, Moody evine geldiği ilk andan itibaren Dan ile aralarında bir çekim oluşuyor ve her fırsatta muhabbet etmeye başlıyorlar. Mücevher dizayn ediyor, barmenlik ve bakıcılık yapıyor. Her türlü işe el atan biri yani. Aynı zamanda çulsuz. İnsanlarla çabuk kaynaşan ve mizah anlayışı olan biri olduğunu da söylemek mümkün.

*Sean’ın erkek kardeşi Roger rolünde Gerry Dee‘yi izliyoruz. Mukta (Ulka Simone Mohanty) isimli genç ve güzel sevgilisi ile birlikte gelmiş Roger aile evine.

*Sean’ın ihtiyar annesi Mary rolünde Linda Goranson karşımıza çıkıyor.

*Kevin Bigley (Sirens), Mike Paterson, Tristan D. Lalla, Kwasi Songui, Raphael Grosz-Harvey (The Art of More), Sarah Booth (21 Thunder, [dizi]Helix) ve Megan Park (The Secret Life of the American Teenager) ise tekrar eden rollerle veya konuk oyuncu olarak karşımıza çıkacak diğer isimler konumundalar.

YAZARIN NOTU

İlk bölüm itibarıyla epey memnun kaldım ben diziden. Dan, Bridget ve Cora karakterlerini izlemesi keyifliydi özellikle. María Gabriela de Faría-François Arnaud uyumu hoşuma gitti. Genel olarak da oldukça cazip bir kadrosu var zaten dizinin. Eğlenceli de bir dizi olmuş ayrıca. Yirmişerden toplam 120 dakika zaten hepi topu dizi. Sezonun sonu görülür kolay bir şekilde diye düşünüyorum.

Bu da dizinin fragmanı:

Oylama || 77. Altın Küre Ödülleri’ndeki Favorileriniz

$
0
0

77. Altın Küre Ödülleri için adaylar geçtiğimiz günlerde belli oldu. 5 Ocak gecesi kazananlar ödüllerine kavuşacak. Biz de daha önceki yıllarda Emmy ödülleri için yaptığımız oylamaların benzerini, bu sefer Altın Küre’ler için de yapalım dedik.

Game of Thrones, When They See Us, Veep, Watchmen, Euphoria, This is Us ve Schitt’s Creek gibi favori dizilerin ve birçok beğenilen performansın kendine yer bulamadığı liste tartışıladururken; siz Hollywood Yabancı Basın Birliği üyesi olsaydınız söz konusu adaylardan mührü kimlere basardınız?

Oylama 4 Ocak, saat 17:00’a kadar devam edecek.

En İyi Drama




En İyi Kadın Oyuncu (Drama)




En İyi Erkek Oyuncu (Drama)




En İyi Komedi ya da Müzikal




En İyi Kadın Oyuncu (Komedi ya da Müzikal)




En İyi Erkek Oyuncu (Komedi ya da Müzikal)




En İyi Mini Dizi ya da TV Filmi




En İyi Kadın Oyuncu (Mini Dizi ya da TV Filmi)




En İyi Erkek Oyuncu (Mini Dizi ya da TV Filmi)




En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Dizi, Mini Dizi ya da TV Filmi)




En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Dizi, Mini Dizi ya da TV Filmi)



 

2019-2020 Sezon Ortası Takvimi

$
0
0

Aralık ayı gelir, ulusal kanal dizileri sezon arasına kaçar. Bazılarının tatile çıktığı hafta sayısı sadece ikiyken, bazıları aylarca ortalıktan kaybolur. Sonbahar döneminde Amerikan ulusal kanallarında yayınlanan dizilerin sezon arasına kaçış ve sezon arasından dönüş tarihlerini sizler için toparlayalım dedik. Oluşan takvim şu şekilde:

Dizi Adı Sezon Arasına Kaçış Tarihi Sezon Arasından Dönüş Tarihi
9-1-1 2 Aralık 2019 2020 İlkbaharı
All American 2 Aralık 2019 20 Ocak 2020
All Rise 16 Aralık 2019 6 Ocak 2020
Almost Family 11 Aralık 2019 1 Ocak 2020
American Housewife 13 Aralık 2019 17 Ocak 2020
A Million Little Things 21 Kasım 2019 23 Ocak 2020
Arrow 3 Aralık 2019 14 Ocak 2020
Batwoman 9 Aralık 2019 19 Ocak 2020
Black Lightning 9 Aralık 2019 20 Ocak 2020
The Blacklist 13 Aralık 2019 2020
Black-ish 10 Aralık 2019 7 Ocak 2020
Bless This Mess 10 Aralık 2019 21 Ocak 2020
Blue Bloods 6 Aralık 2019 3 Ocak 2020
Bob Hearts Abishola 16 Aralık 2019 6 Ocak 2020
Bob’s Burgers 15 Aralık 2019 5 Ocak 2020
Bull 16 Aralık 2019 6 Ocak 2020
Carol’s Second Act 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
Charmed (2018) 6 Aralık 2019 17 Ocak 2020
Chicago Fire 20 Kasım 2019 8 Ocak 2020
Chicago Med 20 Kasım 2019 8 Ocak 2020
Chicago P.D. 20 Kasım 2019 8 Ocak 2020
The Conners 10 Aralık 2019 21 Ocak 2020
Dynasty (2017) 6 Aralık 2019 17 Ocak 2020
Emergence 10 Aralık 2019 7 Ocak 2020
Empire 17 Aralık 2019 Mart 2020
Evil 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
Family Guy 15 Aralık 2019 5 Ocak 2020
F.B.I. 17 Aralık 2019 7 Ocak 2020
The Flash 10 Aralık 2019 4 Şubat 2020
Fresh Off the Boat 13 Aralık 2019 17 Ocak 2020
God Friended Me 8 Aralık 2019 5 Ocak 2020
The Goldbergs 11 Aralık 2019 15 Ocak 2020
The Good Doctor 2 Aralık 2019 13 Ocak 2020
The Good Place 21 Kasım 2019 9 Ocak 2020
Grey’s Anatomy 21 Kasım 2019 23 Ocak 2020
Hawaii Five-0 13 Aralık 2019 3 Ocak 2020
How to Get Away With Murder 21 Kasım 2019 2 Nisan 2019
Law & Order: SVU 21 Kasım 2019 9 Ocak 2020
Legacies 12 Aralık 2019 16 Ocak 2020
Magnum P.I. 13 Aralık 2019 3 Ocak 2020
Mixed-ish 10 Aralık 2019 7 Ocak 2020
Modern Family 11 Aralık 2019 8 Ocak 2020
Mom 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
Nancy Drew 11 Aralık 2019 15 Ocak 2020
NCIS 17 Aralık 2019 7 Ocak 2020
NCIS: Los Angeles 8 Aralık 2019 5 Ocak 2020
NCIS: New Orleans 17 Aralık 2019 16 Şubat 2020
The Neighborhood 16 Aralık 2019 6 Ocak 2020
New Amsterdam 19 Kasım 2019 14 Ocak 2020
Perfect Harmony 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
Prodigal Son 2 Aralık 2019 20 Ocak 2020
The Resident 17 Aralık 2019 7 Ocak 2020
Riverdale 11 Aralık 2019 15 Ocak 2020
The Rookie 8 Aralık 2019 23 Şubat 2020
Schooled 11 Aralık 2019 15 Ocak 2020
SEAL Team 11 Aralık 2019 26 Şubat 2020
The Simpsons 15 Aralık 2019 5 Ocak 2020
Single Parents 11 Aralık 2019 8 Ocak 2020
Stumptown 11 Aralık 2019 8 Ocak 2020
Supergirl 8 Aralık 2019 19 Ocak 2020
Supernatural 12 Aralık 2019 23 Ocak 2020
Superstore 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
S.W.A.T. 11 Aralık 2019 15 Ocak 2020
This Is Us 19 Kasım 2019 14 Ocak 2020
The Unicorn 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020
Will & Grace 21 Kasım 2019 9 Ocak 2020
Young Sheldon 12 Aralık 2019 9 Ocak 2020

Dolly Parton’s Heartstrings: 8 Şarkı, 8 Hikaye – Tanıtım

$
0
0

 

Netflix, 22 Kasım 2019 tarihinde bizi yeni bir diziyle buluşturdu. Antoloji türünde bir dizi olan Dolly Parton’s Heartstrings‘in her bölümü ünlü şarkıcı Dolly Parton‘ın bir şarkısının hikayeleştirilmesi üzerine işlenmiş durumda. Komedi ve dramayı bir tutam müzikle harmanlayan bölümler, aşk, romantizm, dostluk ve aile gibi kavramlara odaklanıyor. Dizi, 8 bölüme sığdırılan 8 küçük hikayeden oluşuyor. Bölüm süreleri ise 57-86 dakika aralığında değişiyor. Dizinin yapımcı koltuğunda Dolly Parton‘a Patrick Sean Smith, Sam Haskell, Hudson Hickman, Joe Lazarov ve Lisa Melamed gibi isimler eşlik ediyor.

 

Dizinin her bölümünü Dolly Parton’ın bölüm hikayesini kısa bir şekilde sunmasıyla açıyoruz. Her bölümde bu vesileyle kendisini gördüğümüz gibi bölüm içerisinde şarkıları vesilesiyle sesini de duyuyoruz elbette. Bunun dışında ilk bölümde hikaye içerisinde kendine yer bulan bir karaktere hayat verirken görüyoruz kendisini. 2. bölümde ise Dolly Patron kimliğiyle minik bir konukluğu oluyor. 7. bölümde de yukarıdaki fotoğrafta gördüğümüz kıyafetlerle setin içerisinden alakasız bir şekilde fırtlarken görüyoruz kendisini.

Gelelim hikayelere. Jolene isimli ilk bölümde Jolene isimli özgür ruhlu bir genç kadının hikayesini izliyoruz. Küçük bir kasabada şarkıcılık ve barmenlik yapan Jolene, başkalarının ne düşüneceğini kafaya pek takmadan yaşayan oldukça güzel ve baştan çıkarıcı bir kadın. Erkekler için bir mıknatıs, kadınlar için ise kıskançlık sebebi Jolene. Bu hikaye bir aşk hikayesi değil bu arada. 2 kadının arkadaşlığı üzerine sımsıcak bir hikaye vaat ediyor bölüm.

Bölümün başrolünde Rock of AgesFootlooseSafe Haven gibi sinema filmlerinden tanıdığımız Julianne Hough‘u izleme şansı elde ediyoruz. Ona According to JimNashvilleThe 10th KingdomRelativity gibi dizilerden anımsanabilecek Kimberly Williams-Paisley ile InsatiableUnforgettable ve The Good Wife gibi dizilerden tanıdığımız Dallas Roberts eşlik ediyor.

Patron’ın en popüler şarkısı olarak lanse edilebilecek olan Jolene’i de buraya bırakayım yeri gelmişken. Siz yazının devamını okurken çalsın isterseniz bir yandan.

Two Doors Down isimli 2. bölümde olaylı bir düğün hikayesi sunuluyor. Kadroda Katie Stevens (Faking It, The Bold Type), Michael J. Willett (Faking It, United States of Tara), Ray McKinnon (Mayans M.C.), Andy Mientus (Smash, Gone) ve Melissa Leo (I’m Dying Up Here, Wayward Pines, Treme) gibi isimler yer alıyor.

If I Had Wings isimli 3. bölümde hasta ve yaşlı bir adamın hayat arkadaşının adamın çok uzun yıllardır ayrı olduğu 3 çocuğunu eve davet etmesi üzerine gelişen bir hikaye izliyoruz. Bölümün kadrosunda Delta Burke (Designing Women), Gerald McRaney (Agent X, Jericho, Simon & Simon), Brooke Elliott (Drop Dead Diva), Ben Lawson (Designated Survivor, Doubt) ve Michele Weaver (Love Is_) gibi isimler yer alıyor.

İsmini bir köpekten alan Cracker Jack isimli 4. bölüm, çocukluk dönemlerinden beri yakın arkadaş olan 4 kadının bir hafta sonu için bir araya gelmesi, geçmişi yad etmesi ve güncel sorunları hakkında sakladıkları sırlar üzerine gelişen bir hikaye vaat ediyor. Bölümün başrollerini Sarah Shahi (The Rookie, Person of Interest, The L Word), Rochelle Aytes (Mistresses, The Purge, The Forgotten), Jessica Collins (Big Shots, Tru Calling) ve Tammy Lynn Michaels (Popular) paylaşıyor.

Down from Dover isimli 5. bölümün hikayesi 1960’lı yıllarda geçiyor. Liseden yeni mezun olmuş olan ve askere yazılıp Vietnam Savaşı’na katılan 18 yaşındaki siyahi bir gence aşık olan ve ondan hamile kalan 17 yaşındaki bir genç kızın hikayesi anlatılıyor bölümde. Başrolde The Americans ve The Unsettling dizilerinden tanıdığımız Holly Taylor yer alıyor. Ona Robert Taylor (Longmire) ve Shane Paul McGhie (Greenleaf) eşlik ediyor. Camryn Manheim (Stumptown, Ghost Whisperer, The Practice) ve Bellamy Young (Scandal, Prodigal Son, Dirty Sexy Money) ise konuk oyuncu olarak yer alıyorlar bölümde.

Sugar Hill isimli 6. bölüm, altmışlar, yetmişler ve günümüze yayılan bir aşk hikayesiyle içimizi ısıtıyor. Bölümün başrollerini Timothy Busfield (Studio 60 on the Sunset Strip, The West Wing, Thirtysomething), Patricia Wettig (Brothers & Sisters, Prison Break, Thirtysomething), Virginia Gardner (Runaways, The Goldbergs) ve Tom Brittney (UnReal, The Five) paylaşıyor.

J.J. Sneed isimli 7. bölümde bir ‘Vahşi Batı (Western)’ hikayesi sunuluyor. Attığını vuran bir genç kadın olan Maddie Hawkins, aranan bir suçlu olan JJ Sneed ile macera dolu bir yolculuğa çıkmaya karar veriyor ve olaylar gelişiyor. Bölümün başrollerini Scream dizisinden hatırlanabilecek Willa Fitzgerald ile Once Upon a Time dizisinden tanıdığımız Colin O’Donoghue paylaşıyor. David Denman (Outcast, Parenthood) ve Vanessa Rubio (Cobra Kai) ise konuk oyuncu olarak yer alıyorlar bölümde.

These Old Bones isimli 8. ve son bölümün hikayesi ise 1940’lı yıllarda geçiyor. Yaşlı bir kahinin arsası üzerinden gelişen hikaye bir hukuk dramasına dönüşüyor. Bölümün başrollerini Kathleen Turner (CalifornicationThe War of the RosesRomancing the Stone), Ginnifer Goodwin (Why Women Kill, Big Love, Once Upon a Time) ve Kyle Bornheimer (Perfect Couples, Casual, Worst Week) paylaşıyor.

İyi bölümleri de oldu dizinin kötü bölümleri de. 2. ve 8. bölümler oldukça kötüydü mesela. 1. ve 6. bölümler ise sezonun en iyi 2 bölümüydü bana göre. Julianne Hough da izlemekten en çok keyif aldığım isim konumundaydı.

Mutlaka izleyin diyebileceğim bir dizi değil Dolly Parton’s Heartstrings. Boş vaktiniz varsa deneyebilirsiniz ya da bölüm seçerek de izleyebilirsiniz elbette kadrodaki oyunculardan hangilerine sempatiniz varsa.

Bu da dizinin fragmanı:

Viewing all 3143 articles
Browse latest View live